Doğal cinsellik onları kızdırıyor ve kıskançlıktan çatlatıyor, çünkü kendileri de öyle yaşamak istiyor ama yapamıyorlar. Biz kimseyi aile birliğinden vazgeçmeye zorlamak istemiyoruz ama kimsenin de "istemeyen" kişiyi buna zorlamasına izin vermek istemiyoruz. Kim ömrü boyunca tekeşli yaşayabilecekse ve bunu öyle istiyorsa öyle yapsın; ama kim bunu yapamıyorsa ve bu yüzden mahvolacaksa yaşamını başka türlü düzenleme olanağına sahip olmalıdır. Fakat " yeni bir yaşam" kurmak için önce eski yaşamın çelişkilerini bilmek şarttır.
Pek de uzun olmayan bir zaman önce evlenmek isteyen 1 çiftin evlenmeden önce bedenen de birbirlerini tanımaları katı biçimde cezalandırılan ahlaki bir suç olarak görülüyordu. Bugünse kilisenin, dar görüşlü tıbbın, filozofların vs etkisine karşı, daimi bir ilişkiye girmek isteyen bir erkekle bir kadının ilişkinin temeli olan cinsel alanda da birbirlerine uygun olduklarına önceden ikna olmadan birbirlerine bağlanmasının sağlıksız, sağduyusuz ve gelecek açısından yıkıcı olduğu veya olabileceği görüşü tamamen kendiliğinden nüfusun geniş kesimine nüfuz etmektedir.
Bir kaç yıl önce bir utanç, hatta yasalar nezdinde "doğaya aykırı ahlaksızlık" olan evlilik dışı cinsel ilişki bugün gerek işçi gerekse burjuva çevresinden gençler arasında doğal olmuş ve yaşamsal bir gereklilik haline gelmiştir.
İdeolojik davranış olarak genelde erkeğin kadını baştan çıkarması gerektiği, kadının baştan çıkarmaya hakkı olmadığı fikri egemendir. Bugün bu düşünceyi gülünç bulmayan var mı ?
Orgazm işlevi bozuk insanların, yani çoğunluğun, davranışı farklıdır. Cinsel birleşmeden aldıkları haz daha az olduğu için ya kısa veya uzun cinsel eş olmadan iyi idare edebilirler yada az seçicidirler: Cinsel birleşme onlara fazla bir şey ifade etmez. Dolayısıyla sık eş değiştirerek rastgele cinsel ilişki de bulunma burada cinsel bozukluğun sonucudur. Bu tür cinsel bozuklukları olan kişiler ömür boyu evliliğin koşullarına daha iyi ayak uydurabilirler; ancak sadakatleri cinsel tatmine değil ahlaki ketlenmelere dayanır.