Cinsel yaşamını baskı altında tutan kişi, binbir türlü ahlaki ve kültürel savunma biçimi geliştirir. Hastalar kendi özel cinsel gereksinimleriyle ilintiyi yeniden kurdukları zamansa, bu sinir hastalığı ayrılıkları ortadan kalkar; cinsel yaşama karşı takınılan tutum bütün bireylerde benzerleşir; bu tutum, zevkin kabul edilmesi, suçluluk duygusunun yok olması biçiminde kendini gösterir.