Anna Wren kocasının ölümünden sonra zor şartlar da kayınvalidesi ve bir hizmetçi ile yaşamaya başlar durumları kötüye gittiğinde çalışmaya karar verir ve iş aramak durumunda kalır. Ve o sırada Lord Swartingham da bir sekreter arayışı içindedir, uşağı bu iş için Bayan Wren'i işe alır ama huysuz ve sinir Lordu ile Anna aralarında umulmadık şeyler baş gösterir.
Tarihi romanlara gittikçe aşık olmaya başladım, eski tarihler çok ilgi çekici olmaya başladı. Bu kitabı aslında çok sevmeme rağmen baş karakterimiz Anna öyle saçma birşey yapıyor ki, sinir edecek cinsten. Bir erkek için bu kadar fazla şeye gerek yoktu ama Anna bu durumu abarttı. Edward ise bir hastalık geçirmiş ve yüzünde bu sebepten yaralar oluşmuş, kadınlar bu yüzden ondan nefret ediyor ve pek yanına yaklaşmıyorlar. O da kendisini insanlardan uzak tutarak duruyor, beni başlarda sinir etsede eski eşi ile yaşadığı olay beni üzdü. Hatta ağlayan bir Lord kendisi bu güzel bir şeydi. Anna ile Edward arasında olan didişmeler çok komikti, Edward'ın evlilik için peşinden koşması ve Anna'yı sinir etmesi ah ah kim bir Lorda hayır diyebilir ki. Felicity karakterine çok pis gıcık oldum, hem git Anna'nın eski eşi ile aşk yaşa sonra gel kıza hattini bildir ay beni öyle bir sinir etti ki ama sonunda o da ettiğini buluyor. Yazarın dili sade ve akıcı olması ile birlikte sevdiğim bir kitap oldu, +18 içerikli bir kitap bunu göze alarak okuyun. Eski basım bir kitap olduğundan dolayı çok yazım yanlışı olsa da yine okuyabildiğime sevindim.
Yeni bir kitap serüveninde görüşmek dileğiyle sağlıcakla kalın. Kitap dolu günleriniz olsun.