Zaman, güneşin doğudan doğup batıdan batışındaki gibi bir kesinlikle kendini tarihin içinde sessizce ve hiç acımadan yiyip bitirir. Uygarlıkları yıkar, eski anıtları kemirir ve insan soylarını birbiri ardınca yutar durmadan. O yüzden 'zamanın dişleri'nden söz eder dururuz. Çünkü zaman çiğner de çiğner ve dişlerinin arasındakiler biziz, başkası değil