Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.36.38
Devlet Ana
Kemal TahirDevlet Ana Yorumları ve İncelemeleri
Devlet Ana yorumları ve incelemelerini, Devlet Ana kitabı hakkındaki okur görüşlerini , Devlet Ana puanlarını 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Tüm kitapsever dostlarımıza mutlu günler, kitaplarla güzelleşen vakitler diliyorum.
Türk edebiyatının önemli yazarlarından, kıymetli bir eser. Hep duyar, merak ederdim, okumak bugünlere nasip oldu.
Benim gibi tarih kurgulu roman okumayı sevenler için eşsiz bir eser. Tarihi, siyasi ve sosyalojik anlatım özellikleri taşıyor. Edebi dilin kullanımının ustalığı, anlatımın akışkanlığı ile 616 sayfalık kitap aktı gitti. Yazarın daha önce Esir Şehrin İnsanları ve de Esir Şehrin Mahpusları kitaplarını okumuştum. Bu kitabını o ikisine göre daha çok sevdim ve de akıcı buldum. .
Ertuğrulgazi'nin son günleri, bir uç beyliğinin yaşadıkları, Anadolu halkının ve özellikle Orta Asya'dan kopup gelmiş Türkmen'lerin düzenli bir devlet sistemine özlemleri anlatılıyor. Dönemin özellikleri, kültürel, sosyolojik ve siyasal yapısı hakkında da biz okurlarına bilgi veriyor kitap.
Öylesine güzel bir anlatımı vardı ki okumadım sanki o atmosferi bire bir yaşadım. Halk dilinin kullanımına sıklıkla yer veriliyor olması bunda büyük paya sahip.
Yalnız kitapta karşılaştığımız Yunus pek Bizim Yunus'a benzemiyordu.
Tarihî ronan okuyalım ama tarihimizi romanlardan filmlerden öğrenmeyelim. Çünkü kitapta anlatılanlar ile tarihi bilgilerimiz arasında çelişkiler dikkatimi çekti. Sonuçta bir kurgu.
Devlet Ana'yı da okumuş olmanın gururunu yaşıyor sizlere de tavsiye ediyorum.
"Bir kere Batı'da roman nereden kaynaklanmış?... Masaldan, halk hikâyelerinden mi?... Tamam! Benim de masalım var, halk hikâyelerim var... Öyleyse romanımızı oturtacağım temel var bende..." -KEMAL TAHİR
Kemal Tahir'in en önemli romanı olarak gösterilen ve 1968 Türk Dil Kurumu Roman Ödülü'nü kazanan Devlet Ana, onun düşünce yapisini da en iyi yansıtan eserlerinden biri sayılmaktadır.
“Kanımca Devlet Ana'nın çekiciliğinin nedenini... yüzyıllar boyu süzgeçten geçmiş, etkinliğini kanıtlamış eski romans ve serüven formüllerinin, yapıtta ustaca harman edilmiş olmasında aramak doğru olur.” – BERNA MORAN
“Kemal Tahir hem ‘mahalli ağızları', hem Türkçe’nin küçümsenmiş ve unutulmuş nesir dilini hem de yeni imkânlarını kaynaştırarak ve aşarak kullanabilmiştir. Daha önceki romanlarında da görülen bu özellik Devlet Ana'da en yüce noktasına erişmiştir.” -SELAHATTİN HİLAV
Yazarın, özellikle anlatımda Dede Korkut masallarının dilini kullanmasını çok beğendim. Selçuklu'nun yozlaşması, Bizans'ın Latin zulmü altında çaresizliği, Devletimizin temellerinin ne kadar sağlam olduğu, Ahilik ilkeleriyle bir beylikten Devlet'e dönüşüm, karakterlerle sembolize edilen değerler ve Batı ve Doğu kültürü arasındaki farklar çok güzel işlenmiş. Bana göre Türk romancılığının seçkin eserlerinden biri ve bir başyapıt.
Devlet Ana'yı okurken satırlar sanki vücut bulup zihninizin içinde film çevirmeye başlayacaktır. Olaylar o kadar soluk soluğa ilerliyor ki tarihi bir diziyi izlermiş gibi sözcükler o dönemin diliyle bütünleşip görsel bir seyir yaşatıyor. Kemal Tahir ve Yaşar Kemal okumadan başka eserlere yönelmeyin derim ben. İkisi de dönem dilini yansıtan
Devlet Ana uzun zamandır okumayı düşündüğüm ama gözümü korkutan kitaplardandı.Kitabın ismi bu şekilde düşünmeme sebep oldu sanırım.Oysa 1968 Türk Dil Kurumu Roman Ödülünü kazanan 624 sayfalık Devlet Ana su gibi aktı gitti.
Osmanlı Devleti'nin kuruluş zamanları,Ertuğrul Gazi'nin ölümünün,Osman Bey'in başa geçişinin ,Orhan
Masalsı bir tarihi roman
Kemal Tahir’in ölmeden altı yıl önce yayınladığı Devlet Ana, Avrupa’da karanlık çağ olarak nitelendirilen orta çağ dünyasında yavaş yavaş bir devlet olma amacı güden Osmanlı’nın kuruluş gayesini ve o dönem toplumunun sosyo-kültürel yapısını anlatan bir Türk klasiği. Romanı okurken küçük bir obanın hangi politikalar sayesinde bir imparatorluk haline geldiğini satır aralarında farketmemek mümkün değil. Bugün Devlet Ana dünya klasikleri kategorisine girse edebiyat otoriteleri tarafından ütopik ögeler barındıran bir eser olarak nitelendirilir çünkü sınıfsız toplum sistemi bile başlı başına o dönem için bir ütopya:) Kemal Tahir’in Anadolu insanından ,masallarından ve halk hikayelerinden öykünerek yazdığı bu roman bilinen tarihi roman kalıplarının da çok çok dışında. Genellikle olay odaklı ve yer yer diyaloglardan oluşan tarihsel bir roman yerine bol diyaloglu okuru boğmayan masalsı bir eser
okuyorsunuz. Meraklılarına tavsiyemdir
Tarihe dalmak için güzel bir kitap diyebilirim ancak çok sıkıcı insanı boğan bir anlatımı var . Bir olayı anlatmak için kelimeleri tekrarlayıp duruyor ve kafa karıştırıyor . Ben anlatım tarzını açıkçası pek sevmedim .
Devlet Ana romanı, dili kurgusu ve anlatımı ile akıllardan uzun bir süre silinmeyecek bir roman. Kemal Tahir’in kullandığı dili okuyanlar bilir halk ağzını bize çok güzel aksettirmiştir. Romanda Türk’ün töresini, adaletini ve yaşamlarını bize aktarmıştır. Devletin adalet ve ahlak kavramlarının nasıl kurulduğu ve sağlamlaştığını, Osmanlı’nın büyük bir devlet olmasında ki nedenlerini romanda çok rahat bir şekilde görüyoruz. Romana adını veren ana figür Bacıbey, bir yandan disiplini, sert mizacı, öte yandan saygı uyandıran koruyucu kişiliğiyle Osmanlı Devleti’nin, Osmanlı' daki Devlet anlayışının simgesidir. Osman Bey’in Bizans ile mücadelesini Şeyh Edebali’nin kızı ile evlenmesini harika bir tasvirle bize aksettiren Kemal Tahir 1968 yılını TDK Ödülü’nü almıştır. Her Türk' ün okuması gereken romanlardan tavsiye ederim. Keyifli okumalar.
Bazı kitapları okudum bitti deyip geçemiyorum. Devlet Ana da onlardan biri. Kitap, Ertuğrul Gazinin yaşlılığı ve vefatı ile başlayıp Kayı boyundan Osmanlı İmparatorluğuna Osmanlı’nın kuruluşunu anlatan kurgusal bir roman. Ne yazsam az kalır eşsiz bir eser. 1968 Türk Dil Kurumu Roman Ödülünü kazanan kitap Osman Gazinin bey oluşunu, Orhan beyin çocukluktan gençliğe geçişini destansı bir dille anlatıyor. Söğüt topraklarında 1290’lı yıllarda bir cinayetle başlayıp katillerin bulunup cezalandırılmasına dair olay örgüsünde Osman beyin birliğini yıkmak isteyen iç ve dış düşmanları ortaya seriyor. Uzun bir kitap olabilir ama bir devletin kuruluşunu destansı bir dille, kurgu içinde okumak son derece sürükleyici. Bir çırpıda okunuyor. Akademik tarih kitaplarını okuyamıyorsanız çok daha tavsiye! Bir dönemi, bir toplumu, farklı kültürlerin iç içe yaşayışını, geleneklerini, bir devletin küçük bir beylikten İmparatorluğa yükselen yolda atılan ilk sağlam adımlarını, altı yüz yıl yaşayabilmiş olmasının temelindeki oluşumu, güçlü bir devletin temelinin Müslüman Hristiyan fark etmeksizin tüm inançlara, tüm insanlara karşı adil ve saygılı olmasında yattığını ve daha fazlasını okuyorsunuz. Kesinlikle ufkunuzu açacak bir kitap. Ayrıca kitapta Yunus Emre, Bacıbey (beyliğin kurulmasında önemli rolü olan kadın, kitabın adı da burdan geliyor), Kerim Çelebi, Ahilik Teşkilatı ve Şeyh Edebali de var.
Aslında Kemal Tahir 'i severim, ama bu kitap kesinlikle okunmalıdır dediğim bir kitap olmadı benim için.Anlatım fazlaca basitleştirilmiş ve konuşma dili çok fazla bir şekilde öne çıkmış. Maalesef bu okurken akışa kapılamadan olay döngüsünden çıkmaya yol açabiliyor.Konu bakımından da kuruluş yıllarında osmanlı ele alınmış,tarihi roman çizgisinin bir tık üstünde bir kitap.Ayrıca söylemem gerekirse tiplemeler çok belirgin bir şekilde rahatsızlık veriyor,bazı kahramanlar öne çıkarılıp 650 sayfa boyunca aynı özellikten gidilmesi kitabı biraz çekinmez kılıyor.Tüm bunlara rağmen her kitap bir dünyadır,okumalı ve hayata bir de o dünyadan bakmalıyız.İyi okumalar :))
·
Puan vermedi
Osmanlı'nın beylik dönemi ile başlayıp devletin kuruluşuna kadar süren bilgi dolu sürükleyici bir kitap. İçersinde bu süreç ile öğrenmek istediğiniz bir çok şey yer alıyor. Ders kitabı gibi bilgi içerir bir roman gibi sürükleyicidir de aynı zamanda. Osman bey, Şeyh Edebali, ahilik, Ertuğrul Gazi ve daha bir sürü şey bu kitapta yer alıyor. Geçmişimizi bilmek geleceğemize ışık tutar. Tarihe ilgisi olanlar mutlaka okuyunuz...
Kemal Tahir'in hangi kitabını okusam, sanki oradaymışım da bir köşeden izliyormuşum hissine kapılırım. Devlet Ana
kitabında da bu hisse kapılmamak elde değil.
Kaplan Çavuş'un dükkanına gelen müşterisiyle sohbeti barut meselesine geldiğinde aldığı telaşı, yüzündeki o heyecanı ve
merakını sanki oradaymışım gibi bende nefesimi tutarak okudum.
Kahpe içerden olunca kapı kilit tutmaz demiş atalarımız. Anadolu Selçuklu Devletinin son dönemi ile Kayı boyunun Anadolu’daki ilerleyişi esnasında yaşanan birbirinden ilginç olayları anlatan güzel bir roman. Rüşvet, içki, esrar ve şehvet düşkünlüğü her dönemin sorunuymuş. Kitabı okurken Diriliş Ertuğrul veya Kuruluş Osman dizilerini izliyormuş gibi oldum.
Kemal Tahir'in tarihsel bir kurgusunu barındıran bu roman, 1968 Türk Dil Kurumu Ödülü'ne layık görülmüş.
Kitap tarihsel geçmişimizi destansı bir dille ve tabii ki hayal gücüne bağlı kalarak kurgusal bir biçimde anlatıyor. Konusu Türkmenlerin beylikten devlete geçiş sürecidir, başka bir ifadeyle Osmanlı Devleti'nin kuruluş süreci.
Çok fazla olağanüstü olaylara yer verilmeden, bir devletin dirilişi oldukça realist bir çerçevede anlatılıyor. Oldukça geniş çaplı bir kitap olmasına rağmen akıcı ve eğlenceli bir anlatıma sahip ve ayrıca kitapta Yunus Emre, Osman Gazi, Orhan Gazi, Şeyh Edebali gibi yakından tanıdığımız birçok ismi de doğal olarak görüp yiğitliklerini ve karakterlerini daha yakından tanıma olanağı buluyoruz.
Kemal Tahir muhtemelen eserini kayda geçmeden önce hakkında şu sözleri söylüyor:
"Bir kere Batı'da roman nereden kaynaklanmış?... Masaldan, halk hikayelerinden mi?... Tamam! Benim de masalım var, halk hikayelerim var... Öyleyse romanımızı oturtacağım temel var benim de..."
Az çok Kemal Tahir'in de ideolojisine vakıf olduğunuz bu halk hikâyesinin, özellikle Kemal Tahir veya Osmanlı'nın kuruluş yılları hakkında bilgi sahibi olunmak istenilirse kesinlikle okunup hazmedilmesi gerektiğinin kanaatindeyim.