Ölümsüzlüğü dikkat çekerek değersizleşmekte aramak; çünkü insanız…
Dikizleme Kültüründen çıkarılabilecek bir diğer önemli ders ise, izlediğimiz her şeyde kendimizi bulmayı başardığımızdı. Bu yüzden neyin izlendiğinin pek de onemi kalmıyordu. Bunun aksini söyleyebilir ya da aksi şekilde davranabilirdik; fakat bunun bir anlamı yoktu. Zira derinlerde bir yerlerde, herkesin dikkatini çekmenin bize ölümsüzlük bahşettiğini düşünüp bunu kurtuluşumuz olarak görüyorduk.
Dikizlesekdemi saklasak saklasakda mı yine de dikizlesek
“Dikizleme Kültürü" nün revaçta olduğu bu çağda, karakterlerini popüler kültürün bir metası haline getiren bu insanlar, kime "ünlü insan" denilecegini durmaksızın yeniden tanımlıyor ve bir yandan da geleneksel birlik algısının temelini çürütüyordu. İfade özgürlüğü ile Özel hayata tecavüz arasındaki ayrim giderek bulanıklaşıyordu. Konusma özgürlüğünün nerede bittiğini, iftiranın nerede başladığını tanımlamak daha da zorlaşıyordu. Belki bu ayrım hukuk için sorun degildi , fakat dikizlemek söz konusuysa insanin kafası karışıyordu.