Dinin Sosyal Gerçekliği

Peter L. Berger

En Yeni Dinin Sosyal Gerçekliği Sözleri ve Alıntıları

En Yeni Dinin Sosyal Gerçekliği sözleri ve alıntılarını, en yeni Dinin Sosyal Gerçekliği kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
kültürel dünya sadece kollektif olarak üretilmez aynı zamanda kollektif kabul sayesinde gerçek olarak kalır.
İnsan bir dil icat eder, sonra bakar ki hem konuşması hem de düşünmesi o dilin grameriyle belirleniyor. Yine değerler üretir ve sonra bakar ki onlara muhalefet ettiği zaman suçluluk duygusuna kapılıyor. însan güçlü bir biçimde kendisini kontrol etmek üzere karşısına dikilen ve hatta dış dünyamn kalabalıklarım tehdit eden mü­ esseseler kurar. İnsan ile kültür arasındaki ilişki burada sihirbazın çırağı hikayesiyle oldukça yerinde tasvir edilir: İnsan emriyle (fiat) ve büyüsel sözlerle ortadan kaybolan güçlü kovalar harekete geçirilir. Bu noktadan itibaren onlar mûcidleri tarafından en az düzeyde bile yönlendirilmeden kendi varlıklarında gizli bir mantığa uygun olarak su çekmeye başlarlar.
Reklam
Kültür, insanın ürettiklerinin toplamından ibarettir. Onun bir kısmı maddîdir, bir kısmı da mânevî. insan, kendileriyle fizikî çevreye biçim vereceği ve tabiatı iradesine boyun eğdireceği mümkün olan her çeşit aleti geliştirir. Ayrıca o, dili ve ondan hareketle, ve onun vasıtasıyla hayatının her alanına nüfuz eden yüksek semboller binasını da kurar. Maddi olmayan kültürün üretilmesinin, insamn çevresini fiziki olarak biçimlendirme gayretiyle her zaman atbaşı gitti­ğini düşünmek için haklı nedenler vardır. Bu anlamda toplum tabiatıyla maddi olmayan kültürün parçası ve bir bö­lümü olmaktan başka bir şey değildir
Toplumun temel diyalektik süreci üç aşama yahut üç adımdan oluşur. Bunlar dışsallaşma (externatization) nes- nelleşme (objektivation) ve içselleşme (internalization)dir. Topluma en uygun ampirik bakış, ancak bu üç aşamanın birlikte anlaşılmasıyla korunabilir. Dışsallaşma, insanların hem fiziki hem de zihni faaliyetleriyle dünyaya doğru sürek- li taşmalarıdır. Nesnelleşme, kendi asli üreticilerini, kendi- lerinden çok, dışa dönük bir olgu (facticity) olarak karşılayan bir realitenin (yine hem fiziki hem de zihni) bu faaliyetinin sonucunda ulaşılan bir noktadır. İçselleşme ise sözü edilen aynı realitenin kendisini bir kez daha objektif dünyanın ya- pılarından subjektif bilincin yapılarına naklederken insanlar tarafından tekrar kendi içlerine mal edilmesidir. Dışsallaşır- ken toplum, bir insan ürünüdür. Nesnelleşirken ise sui ge- neris (nev-i şahsına münhasır) olur. İçselleşme boyunca in- san artık, toplumun bir ürünüdür.
Toplum yönlendirir, müeyyide kor, kontrol eder ve bireysel davranışı cezalandırır.
Tabiatıyla, insanın kendi ürettiği deryada boğulması da mümkündür.
Reklam