Diri Diri Yanmak

Souad

En Eski Diri Diri Yanmak Sözleri ve Alıntıları

En Eski Diri Diri Yanmak sözleri ve alıntılarını, en eski Diri Diri Yanmak kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Yaşamayı başarmış, itaatkar kızların, yaşamlarının üzerine kilitlenmiş demir kapı ve ölüm korkuları vardır.
Sayfa 25 - Bilgi YayıneviKitabı okudu
Diri diri yanmak için..
....annemi yerde bir koyun postunun ustunde yatmis görüyorum. Teyzem Salima bir mindere oturmuş, yanı başında duruyor. Seslerini duyuyorum, annemin ve bebeğin; annem çarçabuk postu alıyor ve bebeği boğuyor. Dizlerinin üzerinde duruyor, örtünün altında bebeği kımıldarken görüyorum, sonra bitiyor. Daha sonra ne olup bitti bilmiyorum, bebek artik yok, o kadar; ınanılmaz bir korkuyla donakaldım. ...
Sayfa 20 - Bilgi yayıneviKitabı okudu
Reklam
Yaşamayı başarmış, itaatkar kızların, yaşamlarının üzerine kilitlenmiş demir kapı ve ölüm korkuları vardır...
Sayfa 25 - Bilgi yayın eviKitabı okudu
Orta-doğu da kadın!
Ben bir kızım. Bir kız adımlarını sayarmış gibi, başı yere eğik çabuk yürümelidir Gözü yerden kalkmamalı, yolun sağına soluna bakmamalıdır. Çünkü bir erkekle göz göze gelirse tüm köy ona "charmuta"* gözüyle bakar. Eğer evli bir komşu, yaşlı bir kadın ya da herhangi biri onu, sokak aralarında annesi ablası yanında olmaksızın görürlerse, sırtında saman destesi, incir yükü yoksa ona yine "chatmuta" derler. Bir kızın önüne bakmadan yürümesi, mağazaya gitmesi, tüylerini alıp taki takması için evli olması gerekir. Eğer annemin yaptığı gibi, 14 yaşında evlenmezse, köy onunla alay eder. Ama evlenebilmesi için de sırasını beklemesi gerekir. Önce büyükler, sonra diğerleri.
Sayfa 7 - *orospuKitabı okudu
Kur'an'ın varlığını yıllar sonra Avrupada gören Müslüman (!)
Çok ufak bir köyde doğmuşum. Bana söylendiğine göre Ürdün topraklarına aitmiş. Sonradan Batı Şeria olmuş. Okula gitmediğim için ülkemin tarihi konusunda hiçbir şey bilmiyorum. Gene bana söylendiğine göre 1958 ya da 1957'de doğmuşum. Bugün yaklaşık 45 yaşındayım. 20 yıl yalnızca Arapça konuştum. Evden bir kaç kilometre hariç, köyümden hiç çıkmadım. Görmemiş olsam da uzakta şehirler olduğunu biliyordum. Yeryüzünün düz mü, yuvarlak mı olduğunu bilmiyordum. Dünya konusunda da hiçbir fikrim yoktu. Toprakları alan Yahudilerden nefret edilmesi gerektiğini biliyordum; babam onlara "domuzlar" derdi. Onlara yaklaşılmamalı, dokunulmamalı, onlarla konuşulmamalıydı. Yoksa onlar gibi domuz olunurdu. Ben de annem ve kız kardeşlerim gibi günde 2 kez dua etmeliydim. Kur'an'ın varlığını ancak uzun yıllar sonra Avrupa'da öğrendim. Evin Kralı tek erkek kardeşim okula gidiyordu. Ama kızlar gitmiyordu. Bizim orada kız doğmak uğursuzluktu.
Doğar doğmaz boğulan kızlar
Annemi yerde bir koyun postunun üzerinde yatmış görüyorum. Teyzem Salima bir mindere oturmuş yanı başında duruyor. Seslerini duyuyorum annemin ve bebeğin; Annem çarçabuk postu alıyor ve bebeği boğuyor. Dizlerinin üzerinde duruyor, örtünün altında bebeği kımıldarken görüyorum, sonra bitiyor. Daha sonra ne olup bitti bilmiyorum, bebek Artık yok, o kadar; inanılmaz bir korkuyla donakaldım. Bu annemin doğar doğmaz boğduğu bir kızdı. Bunu ilk kez gördüm, sonra bir ikinci kez, 3. olaya tanıklık ettiğimden emin değilim ama biliyordum. Kız kardeşim Noura'nın anneme, "kızlarım olursa senin gibi yapacağım" dediğini de duydum.
Reklam
76 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.