Dogma
Lars IyerÖne Çıkan Dogma Gönderileri
Öne Çıkan Dogma kitaplarını, öne çıkan Dogma sözleri ve alıntılarını, öne çıkan Dogma yazarlarını, öne çıkan Dogma yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Kara bir güneş doğacakmış üstümüze. Külden ve karanlıktan bir güneş. Kafasında canlandırabiliyormuş her şeyi: ... İki adam, saçlarında küller, önce kendi şehirlerinden, sonra bütün şehirlerden sürülmüşler.
Sayfa 10
"Doğru bakış açısını bulmak için dengeli bir hayatının olması gerek", diyor W.
Sayfa 212
Eğer bir anlığına bile anlasam... Eğer gerçek bir farkındalık anı yakalasam... “Hayır, bunu kaldıramazdın”, diyor W.
Sayfa 132
Kara bir güneş doğacakmış üstümüze. Külden ve karanlıktan bir güneş.
Umut. "Bizi ayakta tutan şey bu mu?" diye soruyor W. Her şeye rağmen, her şeye karşı, neden çabalıyoruz hâlâ?
Sayfa 61
"İnsan hatalarından asla ders almamalı" diyor W. O asla alıyormuş. Alsa benimle takılmazmış zaten
Sayfa 7Kitabı okudu
Ama hayat zaten kısa değil mi? Vakit yok! Vakit yok!
Sayfa 72
Ama hiçbir şey bilmemekle hiçbir sey bilmediğini bilmek farklı şeylermiş. Hiçbir şey bilmediğini bilip cehaletinden kurtulmaya çalışmakla, o cehaletin içinde bataklıktaki su aygırı gibi keyifle debelenmek farklı şeylermiş.
Sayfa 86
İzlesene şunu," diyor W. Herzog'un Stroszek filminin meşhur sahnesi; atari salonunda dans eden tavuk. Filmin kahramanı Bruno makineye bir iki bozukluk atıp kendini vurmak üzere salondan çıkar. Tavuk dans eder, ibiği sallanır, gıdığı bıngıldar, siyah gözleri manik manik bakar.
"Herzog dünyayı, dünyanın içinde bulunduğu durumu anlatmaya yetecek imgeleri aradığını söyler hep" diyor W. " Tavuk bu imgelerden biri. Anlıyor musun?" Anlıyorum diyorum.
Stroszek: Ian Curtis bu filmi izledikten hemen sonra intihar etmemiş miydi? "O tavuğu anladı"diyor W. "Gerçekten anladı ve anladığı şeyi kaldıramadı. Belki biz de kaldıramayız. Belki Amerika bize de fazla gelir
Sayfa 15Kitabı okudu
Her yeni gün, kendimizi adayabileceğimiz başka bir projenin taze yıkımı. Her gün, hırslarımızın anlamsızlığının, sınırlarımızın taze ifşası. Söyleyecek, yazacak hiçbir şeyimiz olmadığından, hiçbir şeye hiçbir şekilde katkıda bulunamayacağımızdan, dünyanın bizi çoktan yendiğinden, ele geçirdiğinden, bizi ölümüne dövdüğünden başka ne öğrendik?
Sayfa 94