Yaşlılık Hikayeleri

Dokunsan Kırılan Dokunmasan Kuruyan İnsanlar

Şadiye Dönümcü

En Eski Dokunsan Kırılan Dokunmasan Kuruyan İnsanlar Gönderileri

En Eski Dokunsan Kırılan Dokunmasan Kuruyan İnsanlar kitaplarını, en eski Dokunsan Kırılan Dokunmasan Kuruyan İnsanlar sözleri ve alıntılarını, en eski Dokunsan Kırılan Dokunmasan Kuruyan İnsanlar yazarlarını, en eski Dokunsan Kırılan Dokunmasan Kuruyan İnsanlar yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
En çok da maviyi ediniyorsunuz hüzün rengi maviyi..
Yaşlılığımın uzakta olduğu yaşlarda görev yaptığım huzurevinde tanıdığım her bir yaşlı sayesinde değişik renkler edindim. Tanıdığım yaşlıların sadece renkleri değil, öyküleri de, yaşlılığı taşıma şekilleri de farklıydı.
Sayfa 7 - Dipnot Yayınları
Gazete okuyan Hasan amcaya "Ne var, ne yokmuş dünyada?" diye sorduğumda "Bilmem ki... Okuyorum güya. Ancak bir alt satıra indiğimde, üst satırda ne yazıldığını unutuyorum evlat" yanıtını aldığımda, erkek olmadığım ve genç olduğum için huzurevini yönetemeyeceğime inanan Mehmet amcanın ilettiği sorunları çözdüğümde" Başarıyorsun ama yine de erkek olsaydın, daha iyiydi" dediğini duyduğumda renk değiştirdim.
Dipnot Yayınları
Reklam
Kireçlenmiş kolları izin vermediğinden yerdeki taşları dizmeyip, dağınık bırakarak okey oynayanları izlediğimde, odasına henüz yerleştirdiğimiz gardrobun dış yan yüzeyine kocaman çivi çaktığını görünce "insaf, yani" diye tepki verdiğim İsa amcadan "Ne var! Paltomu asacam" yanıtını aldığımda, "Ben çobandım. Her yerde yatmağa alışkınım ama, bu yaylı yatak çok rahatsız" diyen Ali amcayla göz göze geldiğimde, yattığı odanın penceresinde kuşlara ekmek ikram eden Vedat amca "Bu dünyada hiç değilse bir sürü kuşu açlıktan ölmesini engellemeye yarıyorum" dediğinde renk değiştirdim.
Dipnot Yayınları
Tuvalete yakın bir odaya taşınacağını öğrenen Sultan teyzenin sevinçten ağladığını gördüğümde, Huzurevinde hayatlarının tüm dertlerini, kasevetlerini savmak için şarkı söyleyenlere eşlik ettiğimde, demans hastası Münire hanım tarafından "Bizi aç bırakıyor, burada. Su vermiyor" diye şikayet edildiğimde, akşam gülüşerek ayrıldığım yaşlının vefatını ertesi sabah öğrendiğimde, hasbelkader ziyaretine gelen oğluyla bizi tanıştırırken Döne teyzenin böbürlendiğini fark ettiğimde renk değiştirdim.
Dipnot Yayınları
"Huzurevinde yaşlı olmak da, çalışan olmak da zor."
Huzurevinde görev yaptığım süre içerisinde öyle çok renk değiştirdim ki... Ve her renk değiştirişimde " Huzurevinde yaşlı olmak da, çalışan olmak da zor" dedim içimden.
Dipnot Yayınları
Makbuş: Kendini Martılarla Bir Tutan Kadın
"Sen yeter ki gitme..." dediğimde "Beni koyup koyup gitme Ne olursun Durduğun yerde dur Kendini martılarla bir tutma Senin kanatların yok Düşersin yorulursun Beni koyup koyup gitme Ne olursun!" -Atilla İlhan Şiirini okurdu. Makbuş'un kalbi ve böbrekleri iflas etti, 'dalya' demesine dört yıl kala. Son istemi olan 'likörlü çikolata'yı yedikten hemen sonra yıldızlara karıştı.
Sayfa 16 - Dipnot Yayınları
Reklam
90 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.