Konusu: İbrahim, akıl dışı tekrarların öznesi olan insanların arasında, izbe bir köyde yaşıyordu. Daha sonra ailesiyle Denizli’ye göçmüştü. İlk başlarda can suyu bulmuş gibi olsa da zamanla, insanlık tarihi kadar eski olan kısır döngüler, o irin saçan yüzlerini tekrardan göstermeye başlamıştı. İbrahim’in ruh havzası, keder selleriyle taşıyordu. Yatağından çıkmış olan nahif ruhu, sürüklendi, sürüklendi, ta ki…
İnceleme: Bu harika kitabı nasıl anlatsam bilemiyorum. Dili, anlatımı, konu işleyişi, her şeyiyle o kadar güzel bir kitap ki… İbrahim küçük yaşına rağmen öyle şeyler yaşadı, o küçücük yüreği öyle ağır yükler taşıdı ki... Bir çocuğun gözünden anlatılan bu duygular öyle içten, samimi ve edebi olarak kaleme alınmış ki bazı cümleleri defalarca okudum, sayfalarca alıntılama yaptım. Her cümlesi bana bir şeyler kattı. Döngü’de mitolojik kavramların da yer alması ayrıca mutlu etti. Yapılan benzetmeler, betimlemeler hepsi çok başarılıydı. Normalde betimleme okurken sıkılan ben, bu defa keyifle okudum çünkü kullanılan dil çok başarılıydı. Beni çok etkileyen bu kitabı şiddetle okumanızı tavsiye ediyorum, keyifli okumalar diliyorum.