Bu kasaba halkının eğitimi kıt, kafası kalın ve muhayyilesi zengin olduğundan, yazıyı herkes kendine ve anlayışına göre yorumluyordu. Bu da bir toplumun önüne serilen her (metin) gibi orada, iyi niyetli veya kötü niyetli, akıllı veya deli, bilgin ya da cahil, herkesin istediği gibi yorumlayacağı, ölümsüz bir taşın üstünde ölümsüz kalacak bir yazı oldu. Dinleyenlerden de herkes, karakterine en uygun, kulağına en tatlı gelen mısraları hatırında tutuyordu.