Efeler Yalnız Ölür

Fatih Altınbeyaz

Efeler Yalnız Ölür Sözleri ve Alıntıları

Efeler Yalnız Ölür sözleri ve alıntılarını, Efeler Yalnız Ölür kitap alıntılarını, Efeler Yalnız Ölür en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Çakırcalı Mehmet Efe’nin ne zaman nerede bulunacağı (hangi sarp dağı aşacağı, neredeki ıssız kasabaya ansızın giriş yapacağı ya da hangi taşın altından çıkıvereceği) hiç belli olmazdı. Onun hızına Ege Bölgesi’nde hiçbir efe, zeybek, eşkıya veya asker kaçkını yetişemezdi; belki de bu Çakırcalı’nın en büyük özelliğiydi. Takipler geldiğinde o çoktan dokuz dağı aşmış oluyordu. Veya hiç istifini bozmaz, soğukkanlılığını korur, sakin sakin, onu başka yerlerde arayan zaptiyelerin (telaş ve kargaşa içinde) çekilip gitmelerini beklerdi. #EfelerYalnızÖlür
Fatih Altınbeyaz- Efeler Yalnız Ölür
Çakırcalı Mehmet Efe’nin ne zaman nerede bulunacağı (hangi sarp dağı aşacağı, neredeki ıssız kasabaya ansızın giriş yapacağı ya da hangi taşın altından çıkıvereceği) hiç belli olmazdı. Onun hızına Ege Bölgesi’nde hiçbir efe, zeybek, eşkıya veya asker kaçkını yetişemezdi; belki de bu Çakırcalı’nın en büyük özelliğiydi. Takipler geldiğinde o çoktan dokuz dağı aşmış oluyordu. Veya hiç istifini bozmaz, soğukkanlılığını korur, sakin sakin, onu başka yerlerde arayan zaptiyelerin (telaş ve kargaşa içinde) çekilip gitmelerini beklerdi.
Onur KitapKitabı okudu
Reklam
Adam sanki kırklara karışmıştı, öyle ya, günlerce evinden yağ akmıştı, Sultanhisar’dan ve Atça’dan bile ondan yiyecek yağ ve zahire almaya gelenler olmuştu. Geceleri bu adamın evine, düşkünler, yolda kalmışlar, bir yerden kaçmışlar, fakirler fukaralar gelirdi. Sinanoğlu hepsinin karnını doyurup gönlünü hoş edip yollardı, sabah olduğunda hiçbir şey yaşanmamış gibi davranır, kimseye bir şey çaktırmazdı. Böyle maneviyatlı, yürekli ve yardımsever bir adamdı. #FatihAltınbeyaz #EfelerYalnızÖlür
....Kadın, tatlı tatlı söylenmeyi abarttı. Yapmaya çalıştığı işin hakkından gelemeyince, “Bey, burada alışılmışın dışında bir şeyler oluyor, sanırım yağ küpleri taşıyor, koşun yetişin!” diye bağırdı. Sinanoğlu ilk önce anlayamadı, ayağa kalktı gerin di, Halayık’a ünleyerek ne olduğunu sordu, cevap alamadı, telaşla yağ küplerinin olduğu yere, kilere indi. Gölgeli karanlığa alışmak için biraz bekledi. Sonra gözlerine inanamadı, ocaktan indirdikten sonra bile gözdağıyla köpüren pekmezler gibi yağ küpleri (bildiğin) taşıyordu. Seğirtti, taşan yağları başka boş küplerin, büyük testilerin, koca kazanların içlerine boşaltmaya başladı. Fakat yağ bitmek bilmiyordu, doldukça taşıyor, taştıkça daha çok doluyordu. Konu komşudan gelenler, Sinanoğlu’na, neler olduğunu, yakın zamanda yaşadıklarını, bunun sebebini sordu...
Adam sanki kırklara karışmıştı, öyle ya, günlerce evinden yağ akmıştı, Sultanhisar’dan ve Atça’dan bile ondan yiyecek yağ ve zahire almaya gelenler olmuştu. Geceleri bu adamın evine, düşkünler, yolda kalmışlar, bir yerden kaçmışlar, fakirler fukaralar gelirdi. Sinanoğlu hepsinin karnını doyurup gönlünü hoş edip yollardı, sabah olduğunda hiçbir şey yaşanmamış gibi davranır, kimseye bir şey çaktırmazdı. Böyle maneviyatlı, yürekli ve yardımsever bir adamdı.
Adam sanki kırklara karışmıştı, öyle ya, günlerce evinden yağ akmıştı, Sultanhisar’dan ve Atça’dan bile ondan yiyecek yağ ve zahire almaya gelenler olmuştu. Geceleri bu adamın evine, düşkünler, yolda kalmışlar, bir yerden kaçmışlar, fakirler fukaralar gelirdi. Sinanoğlu hepsinin karnını doyurup gönlünü hoş edip yollardı, sabah olduğunda hiçbir şey yaşanmamış gibi davranır, kimseye bir şey çaktırmazdı. Böyle maneviyatlı, yürekli ve yardımsever bir adamdı.