Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Esirciler Hanı

Rıza Zelyut

Esirciler Hanı Sözleri ve Alıntıları

Esirciler Hanı sözleri ve alıntılarını, Esirciler Hanı kitap alıntılarını, Esirciler Hanı en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
İşe din üzerinden başlayanlardan korkulur..
Sayfa 68 - Bilgi YayıneviKitabı okudu
İtin kapmazı, atın tepmezi, fakirin çalmazı olmaz. Dikkatli olasın!
Sayfa 120 - Bilgi YayıneviKitabı okudu
Reklam
Bektaş, durakladı: "Efendi hazretleri, kızın kime yollandığını biliyor musunuz?" Mustafa Efendi kaşlarını kaldırıp merakla baktı. Bektaş devam etti: "Bu kızı Françe elçisi Sebastiyani'ye götürmüşler..." Mustafa Efendi ayağa fırladı: "Bana bak deli kavat! Sen ne diyorsun? Şimdi seni falakaya yıktırır sonra da Baba Cafer'e tıktırırım. Ağzından çıkanı kulağın duyuyor mu?" "Kethüda efendimiz, bana kızmayın. Yapan eden ben değilim. Burada böyle işler çevriliyor. Deneme diyorlar bu işe... Elin gavuru biraz kullanıp beğenmedim diye geri yollayacak: sahibine de yüklüce para verecek; cariye daha sonra da başka birisine satılacak..."
Sayfa 130 - Bilgi YayıneviKitabı okudu
"Canım Devlet-i Âliyye'nin varlığını devam ettiren ulu kişiler Hareminde huri besliyor ise selamlığında da gılman besliyor. Senin de gulamın vardır birkaç tane..." "Elbette vardır, başka türlü işler nasıl görülecek?" "Peki güzel mi bari bu oğlanlar?.." "Alınca güzelini alacaksın, güzele bakmak sevabdır..." "Çok doğru dedin. Bak seninle şimdi anlaştık. Ben kadının güzelini severim, sen ise oğlanın demek ki..." Şeytan Emin şaşırdı. Kendisini biraz kaybederek bağırdı: "Aman Kadı Efendi, nereden çıkardınız?" "Canım telaşlanma! Galata Kadısı olup da bir karı ile idare eden insana kim olsa benim gözümle bakar; bir. Sonra sade sen mi? Şu Mülk-i Osmani'de parası pulu olup da gulamı olmayan kim var Allah aşkına! Ulu Tanrı düzeni böyle kurmuş. Bazı kuşlar bazı kuşlara av olur. O güzeller de bizlere av olsun diye halk edilmişlerdir?
Sayfa 198 - Bilgi YayıneviKitabı okudu
Bu sırada da dellalbaşı mezad duyurusunu yapmaya başladı. Hanın üç kapısından giren alıcılar, pazar taşının çevresinde daireler oluşturmuşlardı. Handan kadın ve erkek bekçilerin eşliğinde buraya pazarlanacak esirler getiriliyorlardı. Bektaş, uzaktan bakıp kendi kendisine yine, "Tıpkı mal pazarında inek, öküz, at pazarlar gibi..." diye söylendi. Birden yere tükürdü; sinirlenmişti: "Tüh be; bir Müslümana gitse yanmazdım. Elin gâvuruna götürmüşler kızı. Hem bu nasıl olur? Buradaki gayrimüslimler esir sahibi olamazken dışarıdan gelen birisi ne hakla?.. Selim Han, bizi dünyaya rezil etmiyor mu? Buna razı olan devletin de kanunun da!..
Sayfa 125 - Bilgi YayıneviKitabı okudu
O karanlıkta öyle bir umutsuzluğa kapılmıştı ki kendisini nasıl yok edeceğini düşünmeye bile başlamıştı. Doğru dürüst göremediğini anlayınca gözlerini yumdu; sonra toplanıp yeniden sırtını duvara dayadı. Bu umutsuzlukta, dayanacağı bir dal olmalı değil miydi?
Sayfa 271 - Bilgi YayıneviKitabı okudu
Reklam
O ataları da bunlara, "Her ağaçta bir can vardır; ağaç kesen o ağaçta yaşayan ruhun celladı olur! Sakın balta vurmayın!" diyerek ağaç kesmeyi yasak eylemiş.
Sayfa 87 - Bilgi YayıneviKitabı okudu
Bak, bu kırların yabanları olan o çulsuz Türkleri sevmem amma dedelerine hak veriyorum. Kendisi de şarab içtiğini kabul etmişti. Babam, bu uzun sakallı dede ile çok tartışmış amma onca bilgisine karşın bu cahil Türk'ü bastıramamıştı. Çünkü adam Kitab-ı Azimüşşan'dan bir dolu ayet aktarıyor, 'Bak müfti efendi Kuran'ın burada sözünü ettiği, bizim içtiğimiz şarabdır!' diyordu. 'Şarabın, kitaptaki tarifine, sıfatlarına bak; niçin yollandığını önceki ve sonraki ayetlerden bul; anlatılanın benim içtiğim şarap olduğunu anlarsınız' diyordu.
Sayfa 188 - Bilgi YayıneviKitabı okudu
18 öğeden 11 ile 18 arasındakiler gösteriliyor.