Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Ey Gece Kapını Üstüme Kapat

Oktay Akbal

Ey Gece Kapını Üstüme Kapat Gönderileri

Ey Gece Kapını Üstüme Kapat kitaplarını, Ey Gece Kapını Üstüme Kapat sözleri ve alıntılarını, Ey Gece Kapını Üstüme Kapat yazarlarını, Ey Gece Kapını Üstüme Kapat yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
(...)şiir yazan insanlar, bu dünyanın en iyi insanları mıdır? Şair, en dürüst, en sağlam, en güvenilir kişi midir? Soyut olarak öyle de, somut olarak pek de öyle değil… Nice şair tanıdım katı yürekli, acımasız, hoşgörüsüz… Üstelik de içlerinde kıyıcı olanları da vardı. Ermiş kişiliğine yakın bir tek şaire hanım su yorum. Ziya Osman Saba… Biraz da Behçet Necatigil. Tahir Alangu pek bu kanıda değildi. “O öyle görünür, ama…” der susardı. Ne var ki, Necatigil’in şiirleriyle kişiliği güzel bir uyumu yansıtır. Böyle bir şaire bir sokak adını vermeyen katı yüreklileri gözümün önüne getirmeye çalıştım birden. Olmadı. Yaşamlarında bir tek dize ezberlememiş, bir tek şiir okumamış insanlardan başka ne beklenir ki! ( Kendi Kendime - 1986 )
(...)Bach’ın yaşam öyküsünü okumuştum, son eşi yazmış. Ona birçok çocuk doğuran eşi. Hiç de düş insanınkine benzemeyen bir yaşantı. Sevgi, coşku dolu. Sevmiş, sevilmiş, sevişmiş bir gövdenin her türlü tadı duyması. Belki sokakta yürürken de kimse ona, “Bak, bu büyük bir sanatçıdır,” demedi. Sıradan bir kişi gibiydi. Şimdi yarattığı ses evreninde yaşıyor bir masal kahramanı gibi… ( Bir Yalnızlıkta Dağıtmak Kendini - 1984 )
Reklam
(...)Bach’ın yaşam öyküsünü okumuştum, son eşi yazmış. Ona birçok çocuk doğuran eşi. Hiç de düş insanınkine benzemeyen bir yaşantı. Sevgi, coşku dolu. Sevmiş, sevilmiş, sevişmiş bir gövdenin her türlü tadı duyması. Belki sokakta yürürken de kimse ona, “Bak, bu büyük bir sanatçıdır,” demedi. Sıradan bir kişi gibiydi. Şimdi yarattığı ses evreninde yaşıyor bir masal kahramanı gibi… ( Bir Yalnızlıkta Dağıtmak Kendini - 1984 )
(...)Gözlerimde bir korku var. Seni yitirmek korkusu. Hep duyuyorum bu korkuyu. Hele yanındayken. Bir şey bitecekmiş gibi. Hani çok güzel bir kitap okursun, bir film seyredersin, nasıl olsa belli bir anda sona ereceğini bilerek, ama istemezsin bitmesini, öyle işte, öyle. ( Bir Yalnızlıkta Dağıtmak Kendini - 1984 )
(...)Oturup yazacaksın, yetiştireceksin! Neleri mi? Ne varsa, aklına ne gelirse, neler ağırlığını duyurursa! Önce ben, önce ben diye seslenen insancıkların çığlıklarını duya duya… Anılarda capcanlı yaşayan bildiklerin, şarkıları. Hepsi, hepsi. Yaşamdır, yaşamın anlamıdır. ( Bir Yalnızlıkta Dağıtmak Kendini - 1984 )
(...)Her şiir, her öykü, her deneme kendi kendimizle dertleşmek değil midir? Niye yazarız, niye birtakım duygulanmaları kâğıtlara dökeriz? Bunun için, yaşadığımızı önce kendimizin duyması için. Bir çeşit kanıtlama… Varım, şu anın içindeyim. Yazıyorum, geleceğe sesleniyorum. ( Bir Yalnızlıkta Dağıtmak Kendini - 1984 )
Reklam
(...)Sanırım çocukluk da, gençlik de geçicidir, ama yaşlılık sürgit yaşanan bir dönemdir. Ölüm bile bitirmez yaşlılığı. Yaşlı bir adamdı o derler ardından… ( Şubatta Bir Gün... - 1986 )
(...)Dost demek, yalnızlığını dağıtmak, unutmak demektir. Ama yalnızlık bir başka dost değil mi? Kimi zaman da en acımasız düşmandır yalnızlık. Boyuna anımsatır bir şeyleri. Unutmak istediğiniz birçok şeyi getirir, gözünüzün önüne koyar bir bir. Ne de çoktur unutmak istediklerimiz. İhmaller, korkular, acımasızlıklar, kaçışlar, gözyaşları, daha neler neler… ( Şubatta Bir Gün... - 1986 )
(...)1943’te ilk karşılaşmamız Tophane rıhtımında olmuştu. Ada Özdemir Arun’du. Şair adı olur muydu bu ad? Biz babasının adını ekledik, Özdemir Asaf oldu. ( Şubatta Bir Gün... - 1986 )
(...)Birkaç gündür köy yaşamını tanıyorum. Biz kentliler için değişik bir kendini duyuş… Yenileşme mi, kendini yeniden yaşama mı, daha doğrusu kişiliğimizi kalabalıktan, gündelik gürültüden uzakta yeni bir “insan” olarak bulmak mı, bulmaya, anlamaya çalışmak mı? ( Haëndel’li Bir Sabah... - 1987 )
Reklam
(...)Tarık Dursun, İzmir’de çıkan dergilerde ilk öykülerini okur okumaz benimsediğim bir genç yazardı. Benimsediğim yazarlardan… “Bu çocukta iş var,” diyordum.(...) ( Haëndel’li Bir Sabah... - 1987 )
Tarık Dursun K’nın Ömrüm Ömrüm kitabını okusalar, yalnız şu küçük kitaptaki öyküleri okusalar, o politikacı bozuntuları yer üstünde adaylık kavgasından, hırsından daha üstün “bir şeyler” olduğunu belki anlarlar.(...) ( Haëndel’li Bir Sabah... - 1987 )
(...)Sanatçıların yaşı yoktur derler ya, vardır, on yedi, on sekiz yaşlarının duyarlılığındadırlar onlar. O duyarlılığı yitirdiler mi, yine ustadırlar, ama bir çok şeylerden kopmuşlardır artık… ( Haëndel’li Bir Sabah... - 1987 )
(...)Boştur beklemek, hiçbir çaba harcamadan her şeyi elde etmeyi ummak… Kendi elimizle kurmak, yaratmak gerekir güzellikleri. Yazları daha güzel olur o zaman, güzler de yaz gibi… ( Yaz Biterken - 1986 )
(...)Uzun zamandır roman okumuyorum. Ya da atlaya zıplaya göz gezdiriyorum. Öykü daha iyi. Hiç değilse kısa, çabuk okunuyor. Ama üç beş yüz sayfalık bir romana bir dalıyorsunuz -dalabilirseniz- bir de bakıyorsunuz boş yere zaman yitirmişsiniz… ( Kendi Kendime... - 1986 )
110 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.