Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Cumhuriyet - Felsefe - Eleştiri

Felsefenin Türkçesi

Dücane Cündioğlu

En Eski Felsefenin Türkçesi Gönderileri

En Eski Felsefenin Türkçesi kitaplarını, en eski Felsefenin Türkçesi sözleri ve alıntılarını, en eski Felsefenin Türkçesi yazarlarını, en eski Felsefenin Türkçesi yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Güç ve kuvvet ehlinin ağzından çıkan, çıkacak olan hikmet'in inceliğinde değil, sahiplerinin ellerinde sallanıp duran demir'in sertliğinde arandı; bu bakımdan sadece taraftarlarını değil, muhaliflerini de kendi cinsinden olmak üzere peyda etti. Demir sevdalıları bürüdü ortalığı. Soğuk demire tutkun genç militanlar. Bir gecede bütün sorunları çözebileceğini sanan saf ve masum çocuklar. Arkalarına sakladıkları demirin ucunu göstermedikçe ağzı laf yapamayan yaşlı demagoglar.
Sayfa 22 - KapıKitabı okudu
gelenek'in eki
Kudema'nın zaman tasavvurunda zaman 'geçmiş-bugün-gelecek' olarak kavranıyor ve belki bazılarına tuhaf gelecek ama üstelik bu 'zaman' aritmetik'in içerisinde değil, geometrinin içerisinde mütalaa ediliyordu. Dahası nokta veya birlik bir nicelik değildi onların nazarında. Çünkü her ikisi de ne sayılabilir ne de ölçülebilir idi. Aritmetik sayılabilir olanın, geometri ise ölçülebilir olanın bilgisini veriyor böylece ilkini konusu aded(sayı), ikincisinin konusu mikdar(ölçü) olarak kabul ediliyordu. Zaman 'nokta' ve 'birlik' gibi bir nitelik olarak görülmediği gibi, süreksiz bir nicelik, yani sayılabilir olarak da addedilmiyordu. Evet, o bir nicelikti, ama sayılabilir değil, ölçülebilir olanın bir türü olarak tanımlanmıştır.
Reklam
dünyaya istanbul'dan bakabilmek
Bazı akademisyenler vardır hayatları boyunca bir tek şeyi bilirler ve bir ağaç yüzünden koca ormanı göremezler bir de bazı entelektüeller vardır, her şeyden biraz anlarlar ama hiçbir şeyi tam bilemezler ve onlar da orman yüzünden ağacı göremezler. Kısacası bazıları burunlarını tabloya dayayıp kimi ayrıntıları görürler fakat tabloyu göremezler bazıları da tabloya çok uzaktan bakıp güya bütünü görürler fakat bu sefer hiçbir ayrıntıyı seçemezler. Cabiri bu iki tarafta da durmanın hakkını vermeye çalışmış. O en nihayet bir mağripli olarak önündeki tabloya makul bir uzaklıktan bakıp hem tablonun bütününü görmeye çalışmış hem tablonun ayrıntılarını.
Sayfa 73 - KapıKitabı okudu
190 syf.
·
Puan vermedi
·
31 günde okudu
Makale-deneme tadında parçalardan oluşan kitap yazarın bir çeşit çığlığı mesabesinde. Eleştiri ağırlıklı olan kitapta eleştirinin dozajının zaman zaman yükseldiğini söylemek mümkün. Özellikle "çeviri ve felsefe" isimli son bölümde kendi ifadesiyle "tahammül edilecek gibi olmayan" çeviriler üzerine yazılmış. Bundan önceki iki bölüm olan "cumhuriyet ve felsefe" ile "istanbul ve felsefe" bölümleri felsefeye ve dahi birçok meseleye karşı aydınlarımız-alimlerimizin -hepimizin- iptidai yaklaşımları nazara arz edilmiş. Yazar bu kitabında özellikle "kudema"nın- eskilerin anlaşılmadığı halde horlandığı ve dahi (dolayısıyla) onlardan gereğince istifade edilmediğinden yakınmış.
Felsefenin Türkçesi
Felsefenin TürkçesiDücane Cündioğlu · Kapı Yayınları · 2017121 okunma
İrfan Nedir?
Öğrenilmiş hakikatlerin hakikat olup olmadığını kuşku duymaktır irfan.
Kapı
Reklam
Karamsarlık Rehavetin Hapishanesidir
Kötümserlik umudu tüketen, sahibini ânın içine gömüp onu geleceğin nasibinden mahrum eden bir halet-i ruhiye.
Sayfa 1 - Kapı
141 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.