Macarlar, bizzat hayat tarzları gereği savaşın içinde hem büyüyor, hem de eğitiliyorlardı. Arap tarihçisi İbn Haldun'un dediği gibi, “eğer iki taraf sayıca ve kuvvetçe eşitse, göçebe yaşama daha alışkın olan zaferi elde eder.” Bu tespit, Eski Dünya'da hemen hemen evrensel bir geçerliğe sahip olmuştur. En azından, yerleşiklerin geliştirilmiş siyasal bir örgütlenme ile gerçekten bilimsel bir silah donanımını hizmete sokmalarına kadar.