Film Gibi Hukuk

Zehra Çiğdem

Film Gibi Hukuk Sözleri ve Alıntıları

Film Gibi Hukuk sözleri ve alıntılarını, Film Gibi Hukuk kitap alıntılarını, Film Gibi Hukuk en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Vajina ahlak dışıysa, onun imalatçısından hesap sormalıdır Hıristiyanlar. Politikacılar erotik yayınların gençlerin ahlakını bozduğunu söyleseler de bu, koca bir yalandır. Onlara göre seks kötü ve pistir ama insanlık adına savaşarak kan dökmek kahramanlıktır. Peki, hangisi ahlak dışıdır? Seks mi, savaş mı?
Ve bir mahkeme kararının da dediği gibi "zevkleri konuşmak yararsızdır, dava etmek ise daha yararsız."
Reklam
yıldızlı değil, çokk yıldızlı***
Benim için de Stalin su katılmamış bir diktatördür. Tıpkı Hitler gibi onun da eline milyonlarca insanın kanı bulaşmıştır. Onu kendisine yakın hissedenlerin konforlarını bozmaktan, ezberin rehavetine kapılmamaktan ve ötesini düşünmekten imtina etmeleri, kendi "devrimciliklerini" pekiştirecek metinler dışındakilere yüz çevirmeleri onların sorunudur. Kimseye -Stalin'in "öteki" icraatları hakkında yüzlerce metin varken- okumadığı için kızamayız. Ama başka bir şey için kızabiliriz: Benim bir siyasetçi hakkında ne düşündüğümü söylememe izin vermedikleri zaman. Kimse, eleştiriden ya da tanımlanmaktan azade değildir; bu, sosyalist liderler de dahil olmak üzere özellikle politikacılar için geçerlidir. Kaldı ki bu ideolojinin amacı özgürlükse, ideoloji taraftarlarının herkesin istediğini söylemesine itiraz etmeleri, özgürlük fikri ile ciddi bir sorunlarının olduğunu kanıtlar. Dolayısıyla bu çelişki, zaten özgürlük gibi bir derdinin olmadığını iyi bildiğimiz Kemalizmin, "ulu" önderine laf söyletmemesinden çok daha vahimdir. Daha kötüsü ise ateist olduğunu iddia eden bir ideolojinin, dinin en göbeğindeki kavramla, kutsallıkla kendini korumaya çalışmasıdır. Bu da demektir ki, Stalin taraftarlarına göre yalnızca kendilerinin ifade özgürlüğü olup, başkalarının ifade özgürlüğünün sınırı da yine Stalin'dir. Ama en kötüsü, kazara Stalin'i kutsal addeden zihniyet iktidara gelirse, bu ifademden ötürü hapse atılmam ya da daha kötüsüyle cezalandırılmam kuvvetle muhtemeldir. Tıpkı Stalin'in kendi muhaliflerine yaptığı gibi.
Ama sorun şu ki, biri için tutuklamayla sonuçlanan beyanat "ifade özgürlüğü" iken, diğeri için "haddini bildirmektir''. Diğeri için "had bildirmek" öteki için "ifade özgürlüğü"dür. Esasında olansa bir iktidar savaşıdır ve kimin hakkında ne düşündüğümüz konusuna dair olan ifade güme gider.
Düşünceye karşı hoşgörü, yasaklanması saçmalık olacağından gereklidir. Herkes, nefret de dahil, dilediğini açıklayabilmeli ama kimse düşüncesini zorla bir başkasına kabul ettirememelidir. Dokunulmaz olan hiçbir şey yoksa, ifade özgürlüğünü sınırlayanlar, bu kez, bir dokunulmazı diğerleri aleyhine sınırsızca ifade etmiş olacaklardır. Kendi dokunulmazını korumanın saçma olmayan tek yolu, üstün olamayacağı başka dokunulmazların ifade edilmesine katlanabilmektir.
Kendi yaşamını ve özgürlüğünü olumlamayıp kıymet vermeyen hangi insan,· hangi toplumsal değer adına dayanır bu karabasana?
Reklam
19 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.