Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Formen

Karl Marx

Formen Gönderileri

Formen kitaplarını, Formen sözleri ve alıntılarını, Formen yazarlarını, Formen yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Sermayenin ortaya çıkması için gerekli olan tek birikim, para-servet birikimidir, ki tek başına alındığında, hiçbir bi­çimde üretken değildir, yalnızca dolaşımdan doğar ve yalnızca dolaşıma aittir. Sermaye, bütün kırsal yan uğraşları yok ede­rek, yani herkes için eğirerek ve dokuyarak, herkesi giydi­rerek vb., kısacası, daha önce doğrudan kullanım-değerleri olarak üretilmiş bulunan metaları değişim-değerleri haline getirerek, kendisine derhal bir içpazar yaratır. Bu süreç, top­rak ve üretim koşulları mülkiyeti ile (bu serflik biçiminde olsa da) emekçilerin ayrılmalannın kendiliğinden ortaya çıkan so­nucudur.
Sermayenin ilkin dağınık ya da yerel olarak, eski üre­tim tarzlarının yanında ortaya çıktığı, ama giderek bunları parçaladığı ilk tarihsel biçim, sözcüğün gerçek anlamıyla manüfaktürdür (henüz fabrika değil).
Reklam
Tarihsel bakımdan, paranın sermaye haline gelmesi, çok basit ve açık yollardan olmaktadır; örneğin tüccar, iplikçiliği ve dokumacıhğı tarıma ek bir uğraş olarak yapmış olan iplikçiyi ve dokumacıyı, kendi hesabına çalıştırır ve onların bu yan uğraşını baş uğraşları haline getirir; ama bundan böyle de, onları kendi denetimine alır ve ücretli emekçiler olarak ken­ di buyruğu altına sokar. Bir sonraki adım, onları kendi evle­ rinden ayırmak ve bir işevinin çatısı altında toplamaktır. Bu basit süreç içersinde, tüccarın dokumacı ya da iplikçi için ne hammadde, ne alet, ne de geçim araçları sağlamadığı açıktır. Yaptığı tek şey, bunların satışını yavaş yavaş, alıcıya, tüccara bağımlı duruma getirerek, ve böylece giderek salt onun için ve onun sayesinde üretim yapar duruma geldikleri bir tip emek­ le sınırlandırmak olmuştur. Başlangıçta, onların emeklerini, yalnızca onların ürünlerini satın alarak satın almıştır; bun­ ları değişim-değerinin üretimi ile sınırlar sınırlamaz, ve böy­ lece onlar doğrudan değişim-değerleri üretmek ve yaşamlarını sürdürmek için emeklerini tamamıyla para ile değişrnek zo­ runda kalır kalmaz, tüccarın egemenliği altına girerler; ve en­ sonu ona ürünlerini sattıkları görünümü de ortadan kalkar. Tüccar onların emeklerini satın alır ve ilkin bunların ürün üzerindeki mülkiyetlerini, çok geçmeden de aletler üzerindeki mülkiyetini çeker alır, ya da kendi üretim maliyetlerini azalt­ mak için bunun onlarda görünüşte m ülkiyet olarak kalmasına izin verir.
Para-servet, ip­lik çıkrığını ve dokuma tezgahını ne icat etmiş, ne de imal etmiştir. Ama iplikçiler ve dokumacılar topraklarından bir kez kopartıldıktan sonra, kendileri, çıkrıkları ve tezgahlarıyla birlikte, para-servetin egemenliği altına girmişlerdir, vb. . Ser­mayeye özgü olan yalnızca, kol ve alet yığınlarını olduğu gibi birleştirmektir. Bunları kendi egemenliği altında biraraya ge­tirir. Bu, onun gerçek toplama biçimidir; emekçileri aletleriy­le birlikte belirli noktalarda toplar. Sermaye birikimi denilen şeye gelince, bunun üzerinde daha derinlemesine durulmalı.
Sermaye eme­ğin nesnel koşullarını yaratmaz. Sermayenin ilkel oluşumu, salt eski bir üretim biçiminin çözülüşünün tarihsel süreci­nin para-servet biçiminde varolan değere, bir yandan eme­ğin nesnel koşullarını satınalma, öte yandan da artık özgür olan emekçilerin canlı emeğini para karşılığında değişme olanağını sağlamasıyla gerçekleşir.
"Kişinin darda kaldığında kendisini ve bakmak­la yükümlü olduklarını satabilmesi, ne yazık ki, genel bir haktı; bu hem kuzeyde, hem Yunanlılarda ve hem de Asya'da geçerliydi. Alacaklının borcunu ödemeyen borçluyu köleleştirmesi ve bu borcu ya onu çalıştırarak ya da şahsını satarak tahsil etmesi, hemen hemen aynı ölçüde yaygındı.”
Reklam
Egemenlik ilişkisi, bir başkasının iradesinin mülk edinilmesini öngörür. Hayvanlar gibi iradeden yoksun varlıklar da, gerçekten, hiz­mette bulunabilirler, ama bu onların sahibini efendi yapmaz.
Bay Proudhon'un mülkiyetin ekonomi-dışı doğuşu dediği şey -ki bununla toprak mülkiyetini kastetmektedir-, bire­yin, emeğin nesnel koşullarıyla, ve her şeyden önce de emeğin doğal, nesnel koşullarıyla olan burjuva-öncesi ilişkisidir - çünkü, çalışan özne nasıl bir doğal birey, bir doğal varlıksa, emeğinin ilk nesnel koşulu da doğa, yeryüzü
51 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.