Ters köşe. Kesinlikle etkileyiciydi. Şimdi bitirdim ve verdiği his; hem üzüldüm hem de farklı olmasını sevdim. İlk cinayete kadar aşk hikayesi ve kurulan hayaller ile ben de kapılıp, gidiyordum okurken. İlk cinayette ölen kurbanla üzüldüm, tamam, dedim, bundan sonrası ilgimi çekmez herhalde. Bitirmek için devam etmiştim ki çok şaşırtan bir değişim oldu. Baştan beri kitabın verdiği his de değişti. Ne desem spoiler olacak diye başka bir şey demiyorum. Olacak değişim kesinlikle şaşırtıcıydı.
Amerika'nın en zengin genç kızı reşit olmak üzeredir. Reşit olduğu an sadece kendisine kalan büyük bir servetle özgür olacaktır. Bu nedenle, aile dediği ama aslında kan bağı olmayan akrabaları onu hep göz hapsinde tutarlar, arkadaşlarını bile seçecek kadar hayatını kısıtlarlar. Asıl amaçları onu korumak mı yoksa parasından faydalanmak mıdır belli değil. Bu sırada kendisine hem mürebbiyelik hem de arkadaşlık eden Greta, ona reşit olunca İngiltere'ye gitmesini, böylece herkesten uzakta rahat edeceği fikrini verir. Bu amaçla gizlice gittiği bir ev satışında zengin kızımız fakir ama hayattan keyif almasını bilen, güzel hayalleri olan gencimizle tanışır. Birlikte hayallerden konuşarak başlayan aşkları, hızlı ve gizlice evlilikle sonuçlanır. İkisi de hayal ettikleri ve satışına gittikleri o evi alırlar. Ancak, ev çingeneler tarafından lanetli diye tutturan ve onları kaçırmaya çalışan çingene huzur vermez. Ona inanmamakla birlikte, olan olaylar lanetin gerçek olup olmadığını sorgulatır.
Agatha Christie tarzının dışında bir hikayeydi. Spoil vermemek adına farkı söylemeyeceğim ama. Konusuna gelince ;
Fakir genç, zengin kızla tesadüfen tanışır. Aşk evlilik ve ailelerin karşı çıkması.
İki genç tanıştıkları Çingene Çergisinde şahane bir ev yaptırıp orada yaşamaya başlarlar. En baştan beri yaşlı bir çingene kadının bu toprakların lanetli olduğu uyarısı ise başlarında giyotin bıçağı gibi asılı durmaktadır.
