Gecenin Atları sözleri ve alıntılarını, Gecenin Atları kitap alıntılarını, Gecenin Atları en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Ne aymazlık! Evdeki hesap çarşıya uymamıştı elbette. Ne zaman uyar ki zaten? Romantik hayaller eninde sonunda her zaman hüsrana uğramaya mahkûmdur. Benim kumdan kalelerim daha ilk dalgada eriyip denize kayıvermişti işte.
Binin yarısı beş yüz, o da bizde yok! Sıfırı da tükettik. Ama hep böyle olmaz mı zaten? Evdeki hesap çarşıya uymaz; atılan temeller öksüz kalır; durup dururken kafaya düşüverir saksı.
Bu kötü gidişe dur demenin zamanı gelmiş de geçiyordu bile. Yaşamımın denetimini kendi ellerime almalı, zorlukların beni yıldırmasına izin vermemeliydim. Güçlü olmam gerekiyordu. Çok önemli kararların arifesindeydim.
"Her şeyin insanlar için var olduğu, insanların kuruntusudur. Bir karınca olsaydınız da (ki çıdamlı bir karınca olmak iyidir.) ağaçlar ve taşların insanlar için var olduğunu mu düşünecektiniz acaba? Hiç sanmam. İnsan nedir ki? Evrenin ücra bir köşesindeki ücra bir gezegenin üzerinde yaşayan binlerce canlı türünden yalnızca biri. En iyisi de değil üstelik.Kendinizi büyümsemeyin!"
Yalvaran gözlerle çevrenize bakıyor ve haykırıyorsunuz: Hey kardeşim, düştüm, yaralıyım, bana yardım et! Ama size kimse yardım etmiyor, sesinizi duyuramıyorsunuz, umursamadan belki farkınıza bile varmadan önünüzden geçip gidiyor herkes.
Yatak odamın ana rahmini andıran loşluğu, yorganımın sarmalayıcı sıcaklığı ve yastığımın sevecen yumuşaklığı beni her şeye karşı koruyacak güvenli bir kabuktu.
Siz de görmediğinizi farz edin, olsun bitsin! Çevrenizdeki her şeyi görmek zorunda mısınız sanki! Zaten işler hep sizin gibi "Doğrucu Davut'lar" yüzünden çıkmaza giriyor.
Yaşam bu denli basit olamaz deriz, bir şeyler daha olmalı, biz ne olduğunu bilmesek de anlamasak da olmalı bir şey, olmalı bir şey, mutlaka olmalı. Oysa yoktur, evet düşünebiliyor musunuz bu denli basit işte: Yoktur!
Banyoya giriyorum ve lavabonun üzerindeki, sırı rutubetten yer yer dökülmüş aynada kendime bakıyorum. Karşımda yıllardır gördüğüm surat: Bu gerçekten ben miyim? Bir kanser uru gibi pörtlemiş, orası burası sarkmış bu şişkin gövde nasıl olur da bana ait olabilir?
Çoğunun ağzına bir parmak bal çalmıştır, yol. Yolculuk bu yüzden sürdürülür. O bala bir kez daha, bir kezcik daha ulaşabilmek umuduyla. Bal, oysa yoktur. Ağızdaki tat yalnızca geçici bir yanılsamadır.