Geçmişin Karasından Kağıdın Beyazına

Ahmet Şahin
7/10
1 Kişi
3
Okunma
Beğeni
272
Görüntülenme
"Tüllerin arkası bir yana, bulutların üstünden toprağın altına kadar her yeri didik didik ettim. Yüreğime saklanmanı diledim hep Allah’tan. O en derinlerinde yüreğimin, sen kişilik koltuğun arkasına olabilirdi mesela. Ya da sadece, gözlerinin güneşini içeri alan penceresinin perdesi de seni gizlerdi merak etme." diyen Sakine'nin yapayalnız bırakılmışlığını hangimiz yaşamamışızdır ki? "Şu akşamların altı elli dokuzdan sonrasını, sonraki günün peşine eklesek olmaz mı? Eklesek de, altı elli dokuzdan sonra bir an evvel, yeniden yanına dönsem? Çok mu istediğim? Tersine dönsün demiyorum ki dünya, benim allak bullak olan aklım gibi. Bendeki saat altı elli dokuz sonrası, hasret çift sıfıra geçiyor ve bir dakika, bilmem kaç sıfırlı saniyelerle boğuşup duruyor. Doğacak olan güne eşlik eden hayalin olmasa var ya, bu zaman adeta duracak... " ifadesiyle hasret kavramını lugattaki yerinden edip, onu hak ettiği şekilde yeniden tanımlamaya çalışıyor yazar, altı elli dokuz sendromu öyküsüyle... Katiller ve Kahramanlar öyküsüne daldığınızda.... Ahhh işte o vakit, geçmişi karaya bulayan katiller ile onlara karşı cansiperane bir şekilde direnen kahramanların düellosuna şahitlik edeceksiniz. Acaba kim ya da kimler kazanmış olabilir bu garip savaşı? Kahramanlar kazandıysa geçmişin karasını kaybetmiş mi olacaklar? Yoksa Katiller mi kazandı? Kazandıysalar şayet kahramanlar ne haldeler?
Yazar:
Ahmet Şahin
Ahmet Şahin
Tahmini Okuma Süresi: 2 sa. 23 dk.Sayfa Sayısı: 84Basım Tarihi: Ocak 2024Yayınevi: Sirya yayıncılık
ISBN: 9786259429373Ülke: TürkiyeDil: Türkçe

Yorumlar ve İncelemeler

Tümünü Gör
84 syf.
7/10 puan verdi
·
14 saatte okudu
Selammm Millet Bugün sizlere kalemini sevdiğim bir yazarın kitabıyla geldim. Daha önce şiir kitabini okuduğum için kaleminin ağırlığına, derinliğine aşinayım. Amma velakin bu beni bile zorladi siz düşünün. Açıkçası taslak halinde okuduğum iki öyküyü kitapta okumak yine bana iyi hissettirdi, ama fazlasıyla zorladı diyebilirim. İçerisinde toplam on bir kısa öykü barındırıyor. Ama bu öyküler öyle ki bir olay çerçevesinde geçmiyor belki de okuyucuyu ( yani beni ) yoran bu oldu. Şöyle ki bazen farklı kişilerin ağzından işlenirken bazen nesneler yön veriyor öykülere. İçlerinde en açık anlaşılan öykü bana göre " beyaz kapı" ydı. Öykülerin her birinde farklı temalara değiniliyor ama bana hissettirdiği duygulara gelecek olursam; yalnızlık, aldatılmışlık, terk edilmiş ve eksiklik hissiyati daha aktif rol oynadı diyebilirim. Ciddi anlamda kaleminin ağır olduğunu ve çoğu okuyanın anlamakta zorlanacağını düşündüğüm bir eser. Sanki şey olur ya; kimi yazarlar yazdıkları satırlara kendi özellerinden parçalar serpistirir ve bunu okuyucu anlamaz ama burada var birşey der ya öyle bir kitaptı benim için. Yok arkadaş ben bu yazarı da kalemini de çözerim, inatçıyım zor kitapları severim diyorsanız bir göz atın derim. Şimdiden Hepinize Keyifli Okumalar Dilerim.
Geçmişin Karasından Kağıdın Beyazına
Geçmişin Karasından Kağıdın BeyazınaAhmet Şahin · Sirya yayıncılık · 20243 okunma
Reklam
100 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.