Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gökteki Kuşlar

Karl Ove Knausgaard

Gökteki Kuşlar Sözleri ve Alıntıları

Gökteki Kuşlar sözleri ve alıntılarını, Gökteki Kuşlar kitap alıntılarını, Gökteki Kuşlar en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
“Yaşamanın en büyük dışavurumunun uyku olduğu bir varoluş hayal edilebilir miydi? Cansız olmaktan çıkıp uykuya geçmek ama asla uyanamamak?”
Tuhaf bir durumdu sahiden. Dağlar gündüzleri hiçbir canlılık belirtisi göstermiyorken sadece geceleri hayata dönüyorlardı, ama o zaman bile sadece uymakla yetiniyorlardı.
Sayfa 46 - MonoklyKitabı okudu
Reklam
Ne kadar yardım edersem edeyim, onları ne kadar düşünürsem düşüneyim her yardım etmeye çalıştığımda aramızda bir öfke ve çatışma doğuyordu.
Sayfa 83 - MonoKLKitabı okudu
Annem eğer ölürse, bu sadece daha fazla çabalamak istemeyeceği içindi, usandığı için. Yaşamak için ödediği bedel, ölmekten daha ağır olmaya başladığı için.
İçimdeki bu aidiyetsizlik duygusu çok güçlüydü. İşte tam da bu nedenle Kierkegaard’un kitabı bende bu kadar büyük bir etki yaratmıştı. Çünkü kitapta oraya açılan bir kapı vardı. Kırdaki zambak ve gökteki kuş. Onlar Tanrı’nın Krallığı’ndalardı. Ve bizim için bu krallığa yol, onlardan geçiyordu, onlar gibi olmaktan. Sahi neydi onlar? Her şey onlar ve çevrelerindeki dünya ile aralarında bir aykırılık olmamasıyla ilgiliydi. Geleceğin olmamasıyla ilgili. Tanrı’nın Krallığı, kırdaki zambakla gökteki kuşun her zaman içinde yaşadığı anda gizliydi. Kuş ânı yaşıyordu, bu yüzden atmacanın yavrularını alıp götürdüğü aynı yere son dört senedir tekrar tekrar yuva yapabiliyordu. Onun için geçmiş ya da gelecek yoktu, yalnızca bir zaman sonra doğacak olan yavruları ve yuvası vardı. Atmacanın gelip onları kapması o anda var olan bir gerçek değildi onun için, bu yüzden bunu düşünüp ona göre yaşamıyordu... Kuşun başına gelen şeyler onun kontrolünde değildi, bu nedenle onu ilgilendirmiyordu. Bizim için de böyle düşünmek mümkün müydü? Başımıza gelen şeylerin bizi ilgilendirmediğini? Böyle düşünmek bizi ızdıraptan ve acıdan özgür kılabilirdi. Bize Tanrı’nın Krallığı’nın kapılarını açabilirdi...
Sayfa 93 - MonoklKitabı okudu
... her yerden kuşların neşeli sesleri duyuluyordu. Kuşlar uzun uzun ötüyor, dört bir yandan gelen cıvıltılar bir muhabbet ağı oluşturuyordu, bazıları özlem dolu, bazıları ise neşeli, ara sıra da araya kumruların kısık kısık ötüşleri karışıyordu ve tüm bunların yanına öteki ağaçlarda günlerine yeni başlayan kargaların sesi ekleniyordu.
Sayfa 49 - MonoklKitabı okudu
Reklam
“Hiçbir şey vermeyen ama sürekli etrafından bir şeyler bekleyen birisi.”
“ Puslu zihninde düşünceleri birbirine girmeye başlamıştı ve zihninin tamamen karanlığa büründüğünü, o karanlığın içinde ise tutunabileceği tek şeyin salt duyguları olduğunu hayal ediyordum.”
"iyiliğin özünde yatan gerçek anlam neydi? iyi olmakla güçsüz olmak arasındaki çizgi nereden geçiyordu? sahi aralarındaki fark neydi?"
Annem eğer ölürse, bu sadece daha fazla çabalamak istemeyeceği içindi, usandığı için. Yaşamak için ödediği bedel, ölmekten daha ağır olmaya başladığı için.
112 öğeden 71 ile 80 arasındakiler gösteriliyor.