Seri, ZEZE'nin 11 ile 15 yaşları arasındaki öyküsü ile devam ediyor. #vasconcelos 'un hayalgücünün önemini ve bunun uğruna yapılan haylazlıkları idealize ettiği bu eseri ile.
Ailesi yoksul olan Zeze, daha iyi bir eğitim ve yaşam uğruna, oğlu olmayan bir doktor tarafından evlat edinilmiştir. Hayalgücü yüksek haşarı ZEZE'nin yeni düşsel arkadaşları, artık yüreğine yerleşen kurbağası Adam ile pek beğendiği ve babasının yerine koyduğu film artisti Maurice'tir. Doğumundan beri yerleşen Baba ilgisizliği; bu kez de üvey babasının, annesinden aldığı kızılderili kanı vurgusu ve yapılan harcamalarda, değmezsin gibi, aşağılaması ile devam etmektedir. Okul yaşamındaki hocası Peder Feliciano ile evdeki hizmetçi Dadada, gerçek yaşamındaki dostlardır. Bizse, ilk kitaptaki yoksulluğun aksine Joazinho adını verip sevemediği piyanoyu çalan, edebiyat derslerinde büyük yazarları keşfeden ama yaramazlıktan asla taviz vermeyen Zeze'ye eşlik ederiz kitapta, lise mezuniyetine kadar. Şeker Portakalı gibi doğa unsurları ve yerlilerin hakları gibi sorguları BOL bir eser daha.
Küçük karakter Zeze'ye düşsel dostu tarafından dile getirilen, yüreklerde var olan güneşi uyandırma ümidiyle; ilk kitaba göre sönük kalan bu eserden, serinin sonu olan #delifişek 'e ara vermeden geçiyorum. Kimbilir; belki hep küçük çocukların hikayelerini sevmişizdir daha çok?