Günlerden bir gün işsiz ve beceriksiz biri olarak kalakalmıştım. Beceriksizliğim yüzüme Osmanlı tokadı gibi patlamış, bokun içerisine sadece ayaklarımda değil gırtlağıma kadar batmıştım. Yılanların bol olduğu bir yerde yaşasaydım, bu zavallı hayvanların bana gıpta ile bakacaklarından emindim. Herhalde şöyle düşünürlerdi; biz doğduğumuz günden beri sürünüyoruz ama bu bizden daha iyi sürünüyor.