Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Hanedan Sözleri ve Alıntıları

Hanedan sözleri ve alıntılarını, Hanedan kitap alıntılarını, Hanedan en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"Bu kitap, kadın gibidir evlâdım" dedi... "İnce ruhludur, naziktir, kolay kırılır ve kırıldığı gün bir daha toparlanamaz."
"Zamana yenilmiş ve zamana hapsolmuş bir insanlığın icatları ne kadar inkişaf etse de ruhları huzursuz kılacak şeylerden ırak duramayacaklardır..."
Reklam
Yüreği nasıl da sancıdı o zaman. Ama kimseye bir şey söylemedi, söyleyemezdi.
Sayfa 150
Aşk, görmekle değil görememekle kâmil olur. Aşk, göremediği kadar yanar...
Sayfa 160Kitabı okudu
"Ah, nedir, bilir misiniz Orhan Bey? Ah, Allah lafzının kısaltılmış halidir. Kulun ruhu, bir sıkıntıya düştüğünde, bedeni kendiliğinden Yaradan'ı haykırır.
Sayfa 103
"Kimi gün söz konuşur, hâl başka söyler" demişti Abdülhamit... Şimdi bambaşka vaziyet vardı. Abdülhamit'in sözünü mırıldanarak ama gözleri yaşlı olarak tamamladı Sami Bey: "Kimi gün hâl konuşur; dil, söyleyecek söz bulamaz!"
Sayfa 43
Reklam
"Bu kitap, kadın gibidir evlâdım" dedi... "İnce ruhludur, naziktir, kolay kırılır ve kırıldığı gün bir daha toparlanamaz."
Ocağın önünde, ordunun en muteber komutanıymış gibi asilce duran, yeni kalaylanmış kahve cezvesi... Odada kitapla kahvenin meşkinden olsa gerek; ihtiyarlamış kağıtla yaşlanmış köz kokusu...
Sayfa 127
İki insanın birbirine kavuşamamasını anlatan bir sürü hikâye var ama asıl olan senin nasıl yazacağın Hüsrev Efendi!
Sayfa 177Kitabı okudu
Reklam
Aşkı, merhameti ve vicdanı kaybeden bir şehrinde, sonunda yaşayanları ile birlikte helâk olması kaçınılmazdı...
Sayfa 152Kitabı okudu
" Ah,nedir bilir misiniz...? Ah, Allah lafzının kısaltılmış hâlidir. Kulun ruhu, bir sıkıntıya düştüğünde, bedeni kendiliğinden Yaradan'ı haykırır. "
Sayfa 103Kitabı okudu
"Alimler ilimlerini, veliler hikmetlerini, askerler hünerlerini ve hakanlar sırlarını devretmeden bu âlemden göçmezler."
Sayfa 136 - Yakınplan
İstanbul, gündüz işlenen günahları örten kapkara gecenin koynunda gâh mışıl mışıl gâh horultuyla uyuyordu. İkindiden beri durmaksızın uğuldayan, sahilde ikamet edenlere yatsı vaktine kadar la havle çektiren lodosun huysuzluğu dinmiş, rüzgar bu kez ahâliye masal okuyan yaşlı bir nine gibi sakinleşmişti.
Geçmiş, gitmişti; gelecekten ise kimsenin ümidi yoktu.
279 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.