Harry Potter ve Melez Prens kitaplarını, Harry Potter ve Melez Prens sözleri ve alıntılarını, Harry Potter ve Melez Prens yazarlarını, Harry Potter ve Melez Prens yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Savaşmak, gene savaşmak önemlidir demişti Dumbledore ,ve savaşmaya devam etmek çünkü ancak o zaman kötülüğü uzakta tutabilirsin, asla tamamen silemesen de...
Voldemort kendi en büyük düşmanını kendi yarattı, tıpkı her yerdeki despotların yaptığı gibi! Despotların ezdikleri insanlardan nasıl korktukları hakkında hiçbir fikrin var mı? Hepsi de çok sayıdaki kurbanları arasından bir gün mutlaka birinin çıkıp ayaklanacağının, onlara karşılık vereceğinin farkındadır!
Bellatrix, kanepenin arkasından gelip kadehini çarparak masaya koyarken, yüksek sesle, "Yüz tane nedeni var!" dedi. "Nereden başlasak? Karanlık Lord düştüğünde neredeydin? Neden o ortadan kaybolduğunda onu bulmak için en ufak bir çaba harcamadın? Bunca yıl Dumbledore'un cebinde yaşarken ne yapıyordun? Karanlık Lord'un felsefe Taşı'nı elde etmesini niçin engelledin? Karanlık Lord yeniden doğduğunda neden hemen geri dönmedin? Birkaç hafta önce biz Karanlık Lord adına kehaneti almak için micadele verirken sen neredeydin? Ve, Snape, Harry Potter niçin halen hayatta, beş yıl boyunca senin insafına kalmışken?"
"Yanıldığını düşünüyorsun öyleyse? Ya da benim, artık nasıl becerdimse, onu kandırdığımı? Karanlık Lord'u, yani dünyanın gördüğü en büyük büyücüyü, en yetkin Zihnefend üstadını kandırdığımı, öyle mi?"
"Jest ha!" diye bağırdı Bellatrix; öyle öfkeliydi ki biraz delirmiş gibi görünüyordu. "Ben Ruh Emiciler'e katlanırken sen Hogwarts'ta kaldın, rahat rahat Dumbledore'un köpeciğini oynadın!"
Potter ilk kez Hogwarts'a geldiğinde hakkında hala pek çok hikaye dolaşıyordu; onun kendisinin de büyük bir Karanlık Büyücü olduğuna, Karanlık Lord'un saldırısından bu sayede sağ çıktığına ilişkin rivayetler dolaştığını hatırlatırım. Hatta Karanlık Lord'un eski müritlerinin çoğu, Potter'ın, çevresinde bir kez daha toplanabileceğimiz bir sancak olabileceğini düşündü. İtiraf edeyim ki merak ediyordum ve şatayo ayak bastığı anda onu öldürmeye hiç de meyilli değildim.