Hasan Sabbah Cennet Fedaileri
Ömer Rıza DoğrulHasan Sabbah Cennet Fedaileri Gönderileri
Hasan Sabbah Cennet Fedaileri kitaplarını, Hasan Sabbah Cennet Fedaileri sözleri ve alıntılarını, Hasan Sabbah Cennet Fedaileri yazarlarını, Hasan Sabbah Cennet Fedaileri yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
2. Kez okuyorum çok akıcı ve elimden bırakamadıgım bir kitaptı yazara çok teşekkür ederim hem bilgilendirici hemde roman şeklinde idi aslında günümüzü de anlatan ders çıkarmamız gerekiyor 
Hasan Sabbah Cennet Fedaileri
ZİHNİYET YİNE AYNI ALLAHIM SEN KORU
Ebu Tahir‘in Hacerülesved söküp götürmekdeki maksadı hassa‘da yeni bir Kabe kurmak böylece herkesi kendi Kabesine çevirmekti onun ifadesine göre bu işe teşebbüs etmesinin sebebi şahsen böyle bir şeyi arzu etmesi değildi belki kendi imamlarından almış olduğu ilahi İlhan bunu icap ettiriyordu
Ebu Tahir 317 yılında hacılar Mekke’de toplanmış dini vazifelerini ifasına başlamışlardı adet olduğu üzere Arafata çıktılar Arafatta vakfiye döndüler sonra Mekke’ye dönmek üzere hareket ettiler bütün hacılar işte bu sırada kriterin tecavüzüne uğradılar hemen hemen hepsi kılıçtan geçirildi ve soyuldu Haremi Şerife’e sığınan hacılar dahi öldürüldü hatta Kabe’nin içine girmeye imkan bulan birkaç kişi bile muhabbetin içinde öldürüldü ve cesetleri zemzem kuyusuna atıldı Daha sonra ebu Tahir Hacer’in esved ve Kabe’nin kapısını söktü ve bunları kendi hükmü altında bulunan hucurata götürdü bundan başka Kabe’nin örtüleri de yağma edildi ve cinayet böyle
Maymunun oğlu İran’da kurduğu tarikatı kökleştirmek ve her tarafa dal budak salmak istiyordu ve bu yüzden tarikatını 7°’den oluşturdu
ALLAHIM EVLATLARIMIZI KORUSUN yüzyıllarda değişse düşünce aynı DİNSİZLİK
Kardeşim hele şükür şu ibadet zahmetinden kendimizi kurtardık artık gözümüzü biraz daha açalım da şu ahiret tasasından da kendimizi kurtaralım dünyadaki zevkler muhabbetler ve eğlenceler bizim neyimize yetmiyor ki cennet ve cehennem rüyaları ile kendimizi avutup duruyoruz bırak efendim ama masalları da şu dünya karşılaştığımız hakikatlerle hoş bir vakit geçirelim ve elimize düşen fırsatı kaçırmayarak keyfimize bakalım derdi
Bu ancak tarikatın dış yüzü idi ve bu dış yüzünde kalanlar hiçbir şey bilmiyordu hiçbir gaye peşinde koşmuyor fakat koru körüne bir takım gayelere alet oluyorlardı