Kitabı anlatmak için kitaptan çok yazarın yaklaşımını ortaya koymaya çalışacağım:
Özellikle psikoloji kitapları hep biraz iticidir. Bazı mecburiyetlerden ötürü okutur kendini, biraz da zorlamayla. Oysa modern insan olarak benzer kaygıları taşıyan ve mesleği nedeniyle aşina olduğu hazır reçetelere de eleştirel yaklaşan bir insanla samimi sohbetleri andırıyor kitap. yazarın tespitlerine, bulgularına ve samimi paylaşımlarına şahit oluyorsunuz; ticari kaygılardan çok varoluş kaygılarıyla yazıldığını hissediyorsunuz. oryantalist bir yaklaşımdan öte, candan bir dost eli sanki coğrafya insanına, insana.. Yer yer, dinsel ve Batıcı yaklaşımlara takılmamalı bence. Aynı zamanda kendi arayışını okurla paylaşma cesareti ki, az rastlanıyor...