Bir düşünce uğrunda savaşmak, bir duygu, bir aşk ya da bir çılgınlık uğrunda savaşmak, ama bir şeye inanarak savaşmak, işte hayat. Savaşın gerekliliğini duymayan, insan hayatı değil, bitki hayatı yaşıyor demektir.
Hayat, vücudumuzdan zerre zerre kopup ayrılarak gök taşları gibi sonsuzluğa doğru uçup gidiyor ve kanımızı canımızı götürüyor beraberinde : Yaşama zevkini. Artık siz bir kemik yığınından, homurdanan, mızıldanan bir iskeletten başka bir şey değilsiniz.
Her çocuk bir devrimcidir.Yaratılışın yasaları onunla tazelenir ve olgun insanların onlara karşı yükselttiği ahlak, önyargılar, hesaplar, pis çıkarlar gibi engelleri ayaklar altına alır.Çocuk, dünyanın başlangıcı ve sonudur; hayatı yalnız o anlar,çünkü hayata ayak uydurur; devrimler ancak çocukluğun saflığıyla yapıldığı zaman daha iyi günlerin geleceğine inanacağım. Çocukluktan çıktı mı insan canavar kesilir: ikiyüzlülükle başka bir kalıba girerek hayatı inkâr eder.