Batı Medeniyeti
Hece Dergisi - Sayı 210-211-212 - Özel Sayı 28 (Haziran-Temmuz-Ağustos 2014)
Hece DergisiEn Eski Hece Dergisi - Sayı 210-211-212 - Özel Sayı 28 (Haziran-Temmuz-Ağustos 2014) Gönderileri
En Eski Hece Dergisi - Sayı 210-211-212 - Özel Sayı 28 (Haziran-Temmuz-Ağustos 2014) kitaplarını, en eski Hece Dergisi - Sayı 210-211-212 - Özel Sayı 28 (Haziran-Temmuz-Ağustos 2014) sözleri ve alıntılarını, en eski Hece Dergisi - Sayı 210-211-212 - Özel Sayı 28 (Haziran-Temmuz-Ağustos 2014) yazarlarını, en eski Hece Dergisi - Sayı 210-211-212 - Özel Sayı 28 (Haziran-Temmuz-Ağustos 2014) yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"Dönüştürülenin dönüştüğü hal, tam da dönüştürenin yok etmek istediği, hatta onu silmek için var olduğu hal haline getirilir. Buda, hayatı boyunca putlara tapmadı, tapmayı yasakladı, Nirvana gibi belirsiz, ucu açık bir soyutbeden'i imgeleyen bir ruhani hedef çizdi. Fakat müntesipleri çok geçmeden, Buda'nın gelişiyle ve inancını yayışıyla aç kalan Put-yapıcıları çok daha fazla âbâd ettiler: Her yanı binlerce Buda putu doldurdu."
Sayfa 16 - Dursun Ali TökelKitabı okudu
"Pek çok bilginin iddiasıdır ki bugün İslam diye bildiğimiz pek çok dinsel içerik Emevi hanedanının kutsadığı/kutsattığı ritüellerdir. Hz. Peygamber, hayatı boyu neyle mücadele ettiyse onun dininin asıl ilkesi kılmaya çalıştılar: En başta ırkî ve kavmî ihtirasların öne çıkarılması olmak üzere... Allah, son dinini hurafelerden arınmış yegâne din kılmak için göndermişken onu israiliyatın tozlu, bin bir alavere-dalavereli hurafeleriyle tanınmaz hale getirdiler,..."
Sayfa 17 - Dursun Ali TökelKitabı okudu
Borges ima ediyor:
"İma edilen bir şey, bildirilen bir şeyden çok daha etkilidir. "
Sayfa 28 - Dursun Ali TökelKitabı okudu
Sokrates
"... insanın bir ruh ve bir bedenden meydana geldiğini, insanı belirleyen şeyin ruh olduğunu ileri sürerek manevi varlıklarını unutmuş insanları "ruhlarına özen göstermeye" davet etti. "
Sayfa 59 - Batı Medeniyeti - Ahmet CevizciKitabı okudu
Sokrates
"... insan yaşamının eudaimonia gibi bir amacı olduğuna inanıyordu. Bu eudaimonia hâlini, kendisini gerçekten bilen insanın doğru ve ahlâklı bir yaşayış sonucunda ulaşacağı kişisel huzur veya dinginlik hali olarak tanımladı. "
Sayfa 59 - Batı Medeniyeti - Ahmet CevizciKitabı okudu
Plotinos (MS 205 - 270)
"Plotinos, görünüşler ya da madde dünyasının sürekli değişmesi nedeniyle gerçek olamayacağını ileri sürmüştü. Gerçekten var olanın ise değişmeyen gerçeklik olarak maddî dünyanın dışında ya da ötesindeki Tanrı olduğunu savundu...
...Tanrı'da kompleks hiçbirşey bulunmadığını belirtmek, O'nun Mutlak Birlik olduğuna işaret etmek için, Plotinos Tanrı'dan Bir diye söz etti. Bir olan Varlık olarak Tanrı tanımı, Tanrı'nın değişmediğini ve dolayısıyla yaratılmamış ve bölünemez olduğunu gösteriyordu. "
Sayfa 68 - Batı Medeniyeti - Ahmet CevizciKitabı okudu
Plotinos: sudur (türüm) öğretisi
"... var olan şeyler Tanrı'dan, ışık kaynağı olan güneşten nasıl çıkıp yayılıyorsa, öyle susur eder. Tanrı, var olan her şeyin yetkin kaynağı ve varlık nedenidir. Bununla birlikte, nasıl ki ışınları güneşe eşitlenemezse, aynı şekilde var olan şeyler de Tanrı'ya eşitlenemez. "
Sayfa 68 - Batı Medeniyeti - Ahmet CevizciKitabı okudu
Antik Grek Kent Devletlerinde (Polis) Savaş
"Aristo, savaşların hangi sebeplerden çıktığını şu şekilde sınıflandırmıştır; eşitsizlik, ırk ve ulus farkı, siyasi çekişmeler, suç işlemiş gurubun cezadan kurtulmak için darbeye kalkışması, kendilerinden olmayanları aşağılama, toplum içinden bir kesimin orantısız büyümesi, koşulları iyi bir coğrafya ve su yataklarının paylaşımı, namus davası, elit evliliklerinde yaşanan boşanmalar ve kabilecilik. "
Sayfa 72 - Batı Medeniyeti - Şenol KorkutKitabı okudu
Antik Grek'te ayrımcılık; Eflatun
"Sınıfların hiyerarşik diziliminde ise insan bedenine ve ruhsal melekelerine yüklenen doğal ayrımcılık köken olarak kullanılmıştır. Örneğin Eflatun'un üç parçalı ruh anlayışı normal yurttaş içindi; kölenin ruhu bu ayrımda belirli bir sınırlandırmaya tabiydi. Eflatun'a göre köle, evcil hayvanlar statüsündeydi, logosa değil doxa sahip olabilirdi ve ancak ölüm vakalarında şahitlik hakkı vardı. "
Sayfa 75 - Batı Medeniyeti - Şenol KorkutKitabı okudu
Antik Grek'te ayrımcılık; Aristo
"Aristo ise, kölenin tefekkür yeteneğinin olmadığını, kadında ve yabancılarda ise olmakla beraber işlevsel olmadığını ileri sürmüştü. Hatta Aristo doğadan köle ve sonradan köle diye bir ayrım yapmış, azatlığın ancak ikincisi için geçerli olacağını ileri sürmüştü. "
Sayfa 75 - Batı Medeniyeti - Şenol KorkutKitabı okudu