Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Atatürk ve Muhalefet Arasındaki İktidar Mücadelesinde Son Hamle: İzmir Suikasti

Hesaplaşma

Vahdettin Engin

Sayfa Sayısına Göre Hesaplaşma Sözleri ve Alıntıları

Sayfa Sayısına Göre Hesaplaşma sözleri ve alıntılarını, sayfa sayısına göre Hesaplaşma kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Çanakkale’de İngiltere ve Fransa gibi iki büyük dünya gücünün ordularına haddini bildiren komutanlar arasında yer alan Mustafa Kemal Paşa bir anda bütün dikkatleri üzerine çekmiş, ne derece üstün yetenekli bir asker olduğunu Dünya’ya göstermişti. 1919 yılı 19 Mayıs’ında Anadolu’ya geçerken, beraberinde Çanakkale kahramanı gibi üst düzey prestijli bir unvan da götürüyordu. Anadolu, milli mücadelesinin liderini bulmuştu.
Ülkenin kurtuluşunun çok yakın olduğu o günlerin birinde Afyon Cephesi’nde taarruz hazırlık ve planları yapılmaktaydı. Halide Edip Mustafa Kemal Paşa’ya şöyle dedi: “İzmir’i aldıktan sonra biraz dinlenirsiniz Paşam. Çok yoruldunuz.” Cevap çok anlamlı idi ve yol ayrımının kaçınılmazlığını vurguluyordu: “Dinlenmek mi? Yunanlılardan sonra birbirimizle kavga edeceğiz, birbirimizi yiyeceğiz.”
Reklam
İttihatçılar
Mustafa Kemal Paşa; İttihat ve Terakki'nin yapısını ve iktidara gelebilmek için kullandığı yöntemleri çok iyi biliyordu. Çünkü esas itibariyle Kendisi de eski bir ittihatçıydı. Ona göre tek başına bir ittihatçıdan çekilmek gerekmezdi, ama iki ittihatçı bir araya geldiklerinde tehlike arz ederler, muhakkak örgütlenirler ve bir eylem planlarlardı. Yani kontrol altında tutulmayan ittihatçılar her zaman için potansiyel bir tehdit oluşturabilirlerdi.
Sayfa 10 - Yeditepe YayınlarıKitabı okudu
Atatürk ve Kara Kemal Buluşması
Kara Kemal eski ittihatçılarla Atatürk arasındaki ihtilafı gidermek amacıyla İzmit'te Atatürk'le 17-18 Ocak 1923 tarihinde buluşmuştu. Buluşma sırasında Atatürk, Kara Kemal'den İttihat ve Terakki'nin ne yapmak istediğini bundan sonra nasıl bir yol izleyeceğini sormuştu. Kara Kemal; cevap olarak İttihat ve Terakki'nin darmadağın olduğunu, önde gelenlerden bir kısmını hayatını kaybettiğini, hayatta olup da önde gelen liderlerin farklı yerlerde bulunduklarını, bu sebeple onların düşüncelerini bilemediğini anlattı. Sonra da kendisinin Milli Mücadelenin tamamıyla yanında olduğunu ilave etti. Kara Kemal'e göre; ülke İdaresi vatanı kurtarmış olanlar, özellikle de Mustafa Kemal Paşa tarafından yürütülmeliydi. İttihat ve Terakki'nin vatanı kurtaranlara karşı ancak destek duyguları olabilirdi.
Sayfa 18 - Yeditepe YayınlarıKitabı okudu
Atatürk, Nutuk, Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası ve Din İlkesi
Yeni parti, dini düşünce ve inançlara saygı perdesi altında: ‘Biz Hilafet’i yeniden isteriz; biz yeni kanunlar istemeyiz; bize Mecelle yeterlidir; medreseler, tekkeler, cahil softalar, şeyhler, müritler biz sizi koruyacağız; bizimle birlikte olunuz! Çünkü Mustafa Kemal’in partisi Hilafet’i kaldırdı. İslâmiyet’e zarar veriyor; siz gavur yapacak, size şapka giydirecek’ diye bağırmıyor muydu? Yeni partinin kullandığı slogan bu gerici haykırışlarla dolu değil miydi?
Efendiler, olaylar ve olup bitenler ortaya koydu ve ispat etti ki, Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası’nın programı en hain kafaların eseridir. Bu parti, memlekette suikastçıların, gericilerin sığınağı ve ümitlerinin dayanağı oldu. Dış düşmanların, yeni Türk Devleti’ni körpe Türk Cumhuriyeti’ni yıkmaya hedef alan planlarının kolaylıkla uygulanmasına yardım etmeye çalıştı. Tarih, gizli maksatlarla hazırlanmış genel ve gerici nitelikteki doğu isyanının sebeplerini inceleyip araştırdığı zaman, onun önemli ve belirli sebepleri arasında Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası’nın dini konularda verdiği sözleri, doğuya gönderdiği kâtibi mesulün kurduğu örgütü ve yaptığı kışkırtmaları bulacaktır.
Reklam
Parti isimleri değişse de zihniyet hep aynı kalıyor
…dini vaatleri başarıya ulaşmanın en etkili unsurları sayan ve bununla ilgili sloganı tüzüklerine de koymuş olan kimselerin şahıslarımıza ve memlekete karşı yöneltilmiş olan suikastlardan habersiz oldukları kabul edilemez.
Ankara’da Atatürk’e yapılmak istenen suikastin baş kişilerinden Ziya Hurşit
Ziya Hurşit‘in Mustafa Kemal’e eskilere dayanan bir kini vardı. Mustafa Kemal, Sakarya Savaşı’nı kazanmış, muzaffer bir kumandan olarak Ankara’ya dönmüştü. Ankara’da muazzam bir tezahüratla karşılanmıştı. Bütün milletvekilleri terasa çıkıp, Gazi’nin geçişini selamlıyor ve alkışlıyorlardı. Ziya Hurşit Birinci Meclis’in ortasına konulmuş bir kara yazı tahtasının üzerine tebeşirle şunları yazdı: ‘Bir millet putunu kendi yapar, kendi tapar.’ Beni görünce yaptığından utandı: ‘Laf olsun diye yazdım, anlamsız bir cümle’ dedi. Fakat bu cümle onun dediği gibi anlamsız değildi. Bir çekememezliğin, hıncın, hırsın, kinin ifadesiydi. Ziya Hurşit İkinci Meclis’e seçilememişti. Bu da kinini iyice artırmıştı.
Atatürk, İzmir Suikastı, Tertipçilerin silahları ile birlikte yakalanması
Mustafa Kemal Paşa suikastçi Ziya Hurşit ile görüşmek istemişti. Onu genç yaşta Meclis’e sokan kendisiydi. Karşısına getirildiğinde ona: “Ziya Hurşit Bey, uzun zaman beraber çalışmış değil miydik? Bir gaye uğruna çalışmadık mı? Nedir bu suikast? Hem de teşebbüsün elebaşısı, ruhu imişsiniz, öyle mi?” şeklinde hitabı üzerine; “Öyle, doğrudur, suikast yapmaya geldik; ama başaramadık” demişti. Mustafa Kemal Paşa’nın: “Sizden bunu beklemezdim” sözlerini ise “Dünya beklenmedik şeylerle doludur Paşam, ne yapayım ki, karşınızda bu vaziyette suçlu olarak bulunuyorum, ne diyebilirim” şeklinde cevaplamıştı.
1926 İzmir Suikastı Olayı Sonrası Gazinin Kamuoyuna Verdiği Beyanat
Benim naçiz vücudum bir gün elbet toprak olacaktır. Fakat Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar kalacaktır...
Sayfa 63 - Yeditepe YayınlarıKitabı okudu
32 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.