Bu kadar şeyi bilmenin ve bilerek hala onun aşkını istemenin ne zillet olduğunu bütün utancıyla anladığı halde, kendisini tutamıyor ve elinde olmadan bu sözleri ona söylüyor.
Ruh halim!
Dünyanın içinde, hayatın ortasında hayattan, dünyadan ayrı yaşıyor. Hayır, yaşamıyor. Buna yaşamak denir mi? İçini kaplamış olan bu uyuşukluğun ismi hayat olur mu hiç?
Hayat bir kuruluşun değil, bir yıkılışın ifadesidir. Neye dayanacaksınız? Neye tutunacaksınız? Her şey yıkılıyor.Ortada hiç... Hiç.. Hiçbir şey yoktur.
İşte hayat da böyledir. İçinden bin küçük balon çıkan bir sabun köpüğü! Devirleri düşününüz, tarihleri düşününüz, tarihlerde hala birer muazzam abide gibi dikilmiş duranları düşününüz.
Neredeler; ihtirasları, aşkları, mücadeleleri ne oldu? İnandıkları fikirler, tapındıkları ilahlar, uğrunda öldükleri mefhumlar ne oldu? Seneler, asırlar, o günün hiçliğini bize öğretiyor. Hayat bir kuruluşun değil, yıkılışın ifadesidir. Neye dayanacaksınız? Neye tutunacaksınız? Her şey yıkılıyor. Elinizi etrafta bir destek bulmak, bir hakikat bulmak için nafile sallamayınız. Ortada hiç . ..
hiç. . hiçbir şey yoktur,"