Fikir Mimarları Dizisi

İbn Sina

Hüseyin Gazi Topdemir

En Eski İbn Sina Gönderileri

En Eski İbn Sina kitaplarını, en eski İbn Sina sözleri ve alıntılarını, en eski İbn Sina yazarlarını, en eski İbn Sina yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
...Pek çok yanlışın, eskiyi sorgulamaksızın bağlanmaktan kaynaklandığını ileri süren İbn Sina, bu nedenle kendisinin, geleneğin çağrısı ile kargaşalığa teslim olmadan, emin olduğu şeyler üzerinde ilerlemeye çaba gösterdiğini belirtmektedir...
Sayfa 40 - Say Yayınları
MANTIK Kendisinden bir parçasının, manasından bir parçaya delalet etmesi kastedilmeyen her söze, "basit söz" (mufred) denir. "İn- san" sözcüğü gibi. Çünkü bu sözün parçalarının bir şeye delalet etmesi aranmaz. Diğer taraftan kendi parçalarından birinin, ma- nasının bir parçasına delaleti kastedilen her söze de "bileşik söz" (murekkeb) denir. "Taş atan" sözcüğü gibi. Zira burada "atan" kelimesi bir şeye delalet ettiği gibi "taş" kelimesi de baş- ka bir şeye delalet etmektedir. Gerek zihinde gerek varlık aleminde olsun pek çok şeye bir- den tek bir mana ile delalet eden her söze " tümel" (kulli) denir. "Hayvan" sözcüğü gibi. Fakat tek bir mana ile o manayı payla- şan pek çok varlığa delalet etmesi mümkün olmayan her söze ti- kel (cuz'I) denir. "Zeyd" sözü gibi. Ateşin, kendisinde bulunan sıcaklık ve kuruluk ile nitelendi- rilmesi gibi, bir şeyin kendisini (zat) kendisinde bulunan bir şeyle nitelendirene "özsel tümel" (zati kulli) denilir. insandaki siyahlık ve beyazlık gibi, bir şeyin kendisini, kendisi dışındaki bir şeyle nitelendirene ise, "ilintisel tümel" (arazi kulli) denir.
Reklam
İbn Sina'nın Yapıtlarının Listesi: 1. Ahval el-Nefs (Nefis Üzerine) 2. Ahval el-RCıh (Ruh Üzerine) 3. Ak5am el-'Ulunı el-Akliyye (Akli Bilimlerin Bölümleri Üzerine) 4. Akviil el-Şeyh fi el-Hikrne (Hikınet Üzerine Söylev) 5. Cevab el-Mesdil (Sorulara Cevap) 6. Danişname-i 'Alili (Bilimsel Bilgi Üzerine) 7. Def' el-Gam min el-Mevt
Bölüm: ilahiyatın (Metafiziğin) Konusuna Dair "ilk felsefenin konusu, var olması itibarıyla var olandır. Amacı da, var olması itibarıyla var olanm özsel ilintileridir; birlik ve çokluk, se- beplilik ve bıına benzer özellikler gibi. Var olan, bazen bir şeyde var ol- ması sebebiyle, bilfiil, eşyadan bir şeyi olgıılardan bir şey yapma özel- liğine sahip olduğu için vardır. ( ... ) Bu, (o şeyin) özünün diğer bir özü, tamamen onunla birleşmiş olması ve onda yerleşmiş olması sure- tiyle meydana getirmesiyle olur. Ama bu içinde yerleşmiş olma veya tamamen o şeyin özünde onunla birleşmiş olma, bir kazığın duvar içinde yer alması gibi değildir. Zira onıın [meydana getirdiği/ şeyden ayrı ve bağımsız bir özü vardır. Bıı özlerden böyle olmayanlar da var- dır. Böyle olanların bazıları bizzat veya onıı meydana getiren şeyler vasıtasıyla bilfiil teşekkül ettikten sonra başka özlere ilişirler. Bunlara ilinti denir. Diğer bazılarının ise başka zatlara olan ilişkisi bilfiil mey- dana getirici bir ilişkidir ve buna da suret denilir. Her iki ilişilene de yer denilir. Bıınlardan ilkine dayanak, diğerine ise heyııla ve madde denilir. Bir heyula ve maddede bıılunsun veya bulunmasın, bir daya- nakla olmayan her şeye cevher denir. "
Daha sonra Zorunlu Varlık için sebeplerin söz konusu olma- ması konusunu ele alan İbn Sina, Zorunlu Varlık'ın ne surette olursa olsun sebebinin olmadığını belirterek, dört türlü sebebin . bulunduğunu ileri sürer: l. Bir şeyin varlığının nedeni olan sebep: Bu etkin sebeptir. 2. Bir şeyin varlığının gayesi olan sebep: Gfil ve tamamlayıa sebep. 3. Bir şeyin varlığı kendinde gerçekleşen sebep: Maddi sebep. 4. Bir şeyin varlığı kendisiyle olan sebep: Suri sebep.
Bu açıklamasıyla Newton'un (1642-1727) eylemsizlik prensi- bine yaklaştığı görülen İbn Sina, aynı zamanda nesnenin özelliği- ne göre kazandığı kasri meyilin de farklılık kazanacağını belirt- mektedir. Örneğin elimize bir taş, bir demir ve bir mantar parça- sı alsak ve bunları aynı kuvvetle fırlatsak, her biri farklı uzaklık- lara düşerler. Özellikle ağır nesnelerin daha uzağa düştüğü görü- lür. İbn Sina buna dayanarak ağır nesnelerin daha fazla kasri me- yil kapasitesine sahip olduğuna karar vermiştir. Bunun anlamı Kasri Meyil' in ağırlık ve hızla doğru orantılı olduğudur.61 İbn Si- na'run bu açıklamalarını formülle gösterirsek, Kasrl Meı;il==Hız (v) x Ağırlık (w), yani KM== v.w olur. Burada ağırlık yerine kütleyi ko- yabiliriz. Bu dunımda formül KM == v.m'ye dönüşür. Bu ise mo- dem fiziğin moment kavramından başka bir şey değildir. Mo- mentin zamana göre değişmesi ise kuvveti vereceğinden, bu du- rumda formül, F == d (111 v) biçimini alır. Bu da Newton'un ikinci kanunudur.82
Reklam
İbn Sina'ya göre bu durumda Eukleides'in kuramının şu alt seçe- neklere ayrılması gerekir: 1) Gözden çıkan ışınım, tek, homojen ve konik bir madde oluşturur; 2) Gözden çıkan bu madde, görülen nesne ile ilişki kurar fa- kat gözle ilişkisini keser; 3) Gözden çıkan ışınım kısımlardan oluşur ve bunların ara- sında karşılıklı ilişki yoktur. Bu yüzden de yalnızca görsel nesnenin belirli noktalarıyla ilişki içindedir; 4) Yayılan maddesel ışınımın görsel nesne ile ilişkisi yoktur.�4
112) MutYak oluş cevherse) oluştur. Beyaz oldu veya siyah oldu gibi sözlerindeki mukayyet "oluş" ise dönüşümdür veya cevherde olmayan değişimlerden bir şeydir. Bu üzerinde anla- şılmış bir şeydir. Bazıları ana elementlerin en şereflisi ve en var- lıksal olanının en iyi olanından oluşunu mutlak oluş, bunun ak- sini de "mukayyet oluş" olarak görür. Onlar başka görüşler de ortaya koymuşlardır ki onları burada anlatıp çürütmeye gerek yoktur. Ayrıca cirmin oluşunun, cirm olmayandan gerçekleş- mesi mümkün değildir.
42 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.