Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

İç Savaş Manzaraları

Hans Magnus Enzensberger

İç Savaş Manzaraları Sözleri ve Alıntıları

İç Savaş Manzaraları sözleri ve alıntılarını, İç Savaş Manzaraları kitap alıntılarını, İç Savaş Manzaraları en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Bir keskin nişancının kurşununa hedef olmadan halen ekmeğimizi alıp gelebiliyoruz diye barışın hakim olduğunu sanıyorsak, kendimizi kandırıyoruz.
Reklam
HAYVANLAR KAVGA EDER, fakat savaşmaz. Primatlar arasında, türdeşlerini planlı biçimde, büyük çapta ve coşkuyla öldüren tek varlık insandır.
Araştırmanızı öneririm'ciler
Bir sav dünya görüşüne uymadığında, olduğundan daha aptalmış gibi davranan çok insan var.
Suç hiçbir zaman failde değildir, çevrededir: baba evi, toplum, tüketim, medya, kötü örnekler. Her katilin önüne, kendi iyiliği için doldurulması istenen bir çoktan seçmeli soru kağıdı konuyor: Annem beni istemiyordu; çok otoriter/hiç otoriter olmayan öğretmenlerim vardı; babam eve sarhoş gelirdi/hiç gelmezdi; banka bana fazla kredi verdi/hesabımı dondurdu; çocukken/öğrenciyken/çırakken/işçiyken şımartıldım/haksızlığa uğradım; annem babam erken boşandı/geç boşandı; çevremde yeterince boş zaman uğraşları yoktu/fazlasıyla vardı. Bu nedenle kundakçılık yapmaktan/saldırıda bulunmaktan/cinayet işlemekten başka çarem yoktu. (Size uyanı lütfen işaretleyiniz.)
Günümüz iç savaşçılarının yeğledikleri kurbanlar kadın ve çocuklardır.
Reklam
Hangisi daha tuhaftır: insanın tanıdığı kişileri öldürmesi mi, yoksa hakkında hiçbir tasarımının, belki de hatalı bir tasarımının bile olmadığı bir rakibini öldürmesi mi? İkinci Dünya Savaşı’nda kullanılan bombardıman uçaklarının mürettebatı için düşman salt bir soyutlamaydı; bugün de hâlâ sığınaklardaki füze rampalarının başında bekleyen timler, düğmeye bastıklarında yolaçacakları olayların etkilerini hiçbir biçimde algılamamaları için, sıkı biçimde yalıtılmışlardır – o kadar çarpık bir durum ki, bunun karşısında en saçma iç savaş bile neredeyse normal görünüyor. İnsanın nefret ettiklerini yok etmesi ki, bu da genelde kendi mekânındaki rakipleri oluyor, büyük olasılıkla istisna değil, kuraldır. İnsanın en yakınlarına duyduğu nefret ile yabancılara duyduğu nefret arasında açığa çıkarılmamış bir bağlantı vardır. Nefret edilen diğer kişi, aslında hep komşu olmuş, ancak büyük topluluklar oluştuktan sonradır ki sınırların ötesindeki yabancı düşman ilan edilmiştir.
Başlangıçta her zaman histerik alkışlar egemendir. İç savaş çıkartanlar çoğu kez seçimlerden ezici çoğunlukla çıkmışlar, konumlarını sandıkta güçlendirmişlerdir.
Soykırım için Yahudilere, temizlik için karşı devrimcilere artık gerek yok. Birisinin başka bir futbol takımını tutması, bir manav dükkânının komşusundan daha çok müşteriye sahip olması, insanların farklı giyinmesi, başka bir dil konuşması, tekerlekli sandalye kullanması ya da başörtüsü takması yeterli oluyor. Her farklılık, yaşamsal bir tehlikeye dönüşüyor.
Komando giysili keskin nişancı, toplama kampı gardiyanı, nazi sloganları veya halk şarkıları mırıldanan ya da salavat getiren katil başka bir yıldızın insanı değil, öfkesini, acımasızlığını, kinciliğini kemirdiği bir toplumun temsilcisidir. İnsanlar ancak eylemlerinin ve görmezden geldiklerinin ölümcül sonuçlarını kendi bedenleri üzerinde hissettikleri zamandır ki, masumların saati gelmiş demektir.
170 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.