Sol Ayağım’ı çağrıştıran bir hikaye. Hatta kurgunun benzerliği çok ama çok çarpıcı.
Çok temiz de diyebilirsiniz, çok basitte diyebilmek mümkün. Fakat doğrusu çok sade herhalde.
Amerikan toplumu için sıradışı bir hikaye olabilir, fakat bizim ellerde “insanlık” tanımının çok içine denk düşen bir öykü. Abartılı yorumu hak ettiğini düşünmüyorum. Yetişkin okuyucu kitlesinden çok 9-17 yaş gurubu için çok isabetli olacaktır.
Bu alanda Algernon’a Çiçekler varken, İçimdeki Müzik’in tutunması çok çok çok zor.