Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

İki Şehrin Hikâyesi

Charles Dickens

En Eski İki Şehrin Hikâyesi Gönderileri

En Eski İki Şehrin Hikâyesi kitaplarını, en eski İki Şehrin Hikâyesi sözleri ve alıntılarını, en eski İki Şehrin Hikâyesi yazarlarını, en eski İki Şehrin Hikâyesi yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
%90 (420/464)
1/10 puan verdi
2 yıldır 200. sayfadayım ilerlenmiyor
İki Şehrin Hikâyesi
İki Şehrin HikâyesiCharles Dickens · Can Yayınları · 202358,9bin okunma
464 syf.
·
Puan vermedi
Fransız İhtillali'nin bilinmeyen yönünü o kadar güzel anlatmış ki okurken hem çok şey öğrendim hem de keyif aldım.. Bir klasik olarak kesinlikle okunmalı bence..
İki Şehrin Hikâyesi
İki Şehrin HikâyesiCharles Dickens · Can Yayınları · 202358,9bin okunma
Reklam
464 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Fedakarlığın ne demek olduğunu bana hissettiren kitap.
İki Şehrin Hikâyesi
İki Şehrin HikâyesiCharles Dickens · Can Yayınları · 202358,9bin okunma
464 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Kesinlikle dünya edebiyatının en önemli eserlerinden biri İki Şehrin Hikayesi .en sevdiğim dünya klasikleri arasında.Hakiki kitapseverlerin raflarında mutlaka bulunması şart bir eser.
İki Şehrin Hikâyesi
İki Şehrin HikâyesiCharles Dickens · Can Yayınları · 202358,9bin okunma
464 syf.
·
Puan vermedi
Bu klasiği ne yazık ki çok kötü bir çevirisine denk gelerek okumak durumunda kaldım. Bu nedenle tam anlamı ile bir değerlendirme yapmak konusunda tereddütlüyüm. Yine de çevirinin tüm berbatlığına rağmen Dickens'ın satırların arasına sakladığı gizemi, hüznü hissetmemek elde değildi. Çevirisi konusunda iyi bir araştırma yaptığınız versiyonunu okumanızı tavsiye ederim.
İki Şehrin Hikâyesi
İki Şehrin HikâyesiCharles Dickens · Can Yayınları · 202358,9bin okunma
464 syf.
·
Puan vermedi
"Zamanların en iyisiydi, zamanların en kötüsüydü, hem akıl çağıydı, hem aptallık, hem inanç devriydi, hem de kuşku, Aydınlık mevsimiydi, Karanlık mevsimiydi, hem umut baharı, hem de umutsuzluk kışıydı, hem her şeyimiz vardı, hem hiçbir şeyimiz yoktu, hepimiz ya doğruca cennete gidecektik ya da tam öteki yana - sözün kısası, şimdikine öylesine yakın bir dönemdi ki, kimi yaygaracı otoriteler bu dönemin, iyi ya da kötü fark etmez, sadece 'daha' sözcüğü kullanılarak diğerleriyle karşılaştırılabileceğini iddia ederdi." başlangıcıyla zamanın dününe de bugününe de uygun düşen sözleri söyler Dickens yaklaşık iki yüz yıl zaman kadar öncesinden...
İki Şehrin Hikâyesi
İki Şehrin HikâyesiCharles Dickens · Can Yayınları · 202358,9bin okunma
Reklam
464 syf.
10/10 puan verdi
İki şehrin hikayesi aynı zamanda iki farklı insanın ve düşüncenin... Kitabın bitmemesi için yavaş yavaş okuduğumu bilirim... Savaşın insanları nasıl canavarlaştırdığı bu 'Canavarlar' arasında insan kalabilmek ve adaleti savunabilmek için verilen mücadeleyi anlatan enfes bir kitap. Tavsiye ederim keyifli okumalar.
İki Şehrin Hikâyesi
İki Şehrin HikâyesiCharles Dickens · Can Yayınları · 202358,9bin okunma
Etkileyici kitap başlangıç paragrafları
En iyi zamanlardı; en kötü zamanlardı. Bilgelik çağıydı; ahmaklık çağıydı. İnanç dönemiydi; şüphecilik dönemiydi. Aydınlığın mevsimiydi; karanlığın mevsimiydi. Umut baharıydı; umutsuzluk kışıydı. Öncemizde her şeyimiz vardı; öncemizde hiçbir şeyimiz yoktu. Hepimiz doğrudan cennete gidiyorduk; hepimiz doğrudan cehenneme gidiyorduk. Kısacası o dönem de bugünkü gibiydi; öyle ki, dönemin en gürültücü yetkililerinden kimileri, hem iyisi hem de kötüsü için 'en' ile başlayan karşılaştırmalarda ısrarcıydılar.
Sayfa 1 - İlk paragrafKitabı okudu
"Bu aptallar hiçbir şeyi bilmiyorlar. Sen ve senin gibi olan insanları hor görüyorlar. Kendi köpeklerine, atlarına zarar gelmesin diye hiç umursamaksızın senin gibi nice insanları öldürüyorlar. Ama sen 'Yaşasın Kral!' diye bağırdığında buna sevinirler; kendi büyüklüklerine inanırlar. Bırak öyle kalsın! Bir süre daha buna inanmaya devam etsinler." Bayan Defarge da kocasını onaylamak istercesine başını yavaşça salladı ve "Görkemli törenler insanın başını döndürür. Bunları gören her göz büyülenir; her ağız da çığlık atar." dedi. "Doğru, hanımefendi." dedi yol işçisi zorlukla. "Sana bir sürü bebek gösterseler ve içlerinden birini kendi kârların için öldürmen gerektiğini söyleseler, onlardan en güzel, en göz alıcı olanı seçersin, değil mi?" "Doğrusunuz hanımefendi." "Peki sana uçmayan bir kuş sürüsü verseler ve onların tüylerini yolmanı söyleseler, en güzel olanları seçersin, değil mi? "Haklısınız, hanımefendi." Bayan Defarge kralın arabasının en son görüldüğü yere bakarak, "Bak işte! Bugün gördün bebekleri de, kuşları da. Şimdi eve gidelim." dedi.
Sayfa 121Kitabı okudu
Gözleri hesaplarda olmakla birlikte kocasına da bir iki bakış fırlatacak zamanı bulmuştu. “Ah bu adamlar... bu adamlar!” “Ama sevgilim...” diye başladı Defarge. Karısı sözünü kesti: “Ne yılgınlık bu!” “Çok uzun sürüyor.” Bu sözleri güç bela söylemişti. Bağrından kopup çıkmıştı sanki. “Uzun sürer. Ne zaman sürmedi ki? İntikam ve hesap-laşma hep uzun sürer... Kuraldır bu.” “Bir insanı yıldırımla çarpmak uzun sürmüyor ama.” “Söyle bana,” dedi karısı, “Yıldırımları üretip, biriktir-mek ne kadar sürüyor? Onu söyle!” Defarge kafasını kaldırdı. Söylenenlerde akla yatkın bir şeyler bulmuşçasına düşünceliydi. “Bir depremin bir kenti yutması uzun sürmez. Doğru. Depremin hazırlanması ne kadar sürer, sen ona bak!” “Uzun sürse gerek,” dedi Defarge. “Ama bir kez hazır oldu mu da önüne gelen her şeyi un ufak eder. O an gelene dek duyulmasa da, görülmese de hazırlanıyordu. Bu düşünce seni rahatlatsın. Sakın aklından çıkarma bunu.”
Sayfa 124Kitabı okudu
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.