İnsan varlıkları yalnızdır, gelişigüzel ürüyorlardı, sözel bir iletişim içinde değillerdi; onların bu dönemde sosyal kurumları yoktu, kendilerinden sonra gelen hemcinslerinden fiziki olarak daha güçlü oldukları için ayakta kalabildiler. Zaman içinde insan ırkı biraz da ateşin keşfedilmesi sayesinde önemli ölçüde yumuşamış ve bunun sonucunda aile kurulup komşuluk ilişkileri başlamıştır. İşte bu evrede insanlar doğal tehlikelerden korunmak için dil, tarım ve ev inşası gibi birtakım teknik ustalıklar geliştirmişlerdir.
Sayfa 483 - epiküros say yayınları 11. baskıKitabı okudu
"Adalet, her şeyden bağımsız kendi başına bir şey değildir, ama karşılıklı ilişkilerde herhangi bir yerde her zaman için zarar vermemek ve görmemek için yapılmış bir antlaşmadır. "
Epiküros'a göre insanlara temin ettiği bazı avantajlar vardı. Yiyeceklerin, mal ve eşyaların sınırlı oluşu, paylaşımın insan türünün bekası için vazgeçilmez olması, aşırı rekabete engel olduğu gibi insanların doğal olmayan isteklerini de sınırlıyordu. Fakat toplumda bolluk artıp zenginlik ortaya çıkınca, insanlar arasındaki ilişkileri zehirleyen çatışmalar da kaçınılmaz olmuştu. O, işte böyle bir evrede birtakım zorbaların topluma hükmetmeye başladığını söyler.
Yunan hiçbir şekilde bir mucize değildi; o, tarihin vücut verdiği hoş bir tesadüf ve komşularla daha önceki kültürlerden alınan değerli derslerin bir ürünüydü.
Bütün iyi ve kötü şeyler sadece duygularımıza dayanır; ölümse duyguların ortadan kalkmasıdır. Bu sebeple asıl ölümün bir hiç olduğunu bilmek bu geçici hayatımızı tatlılaştırır. Tabii bu bilgi varlığımızın zaman sınırlarını ortadan kaldırmaz, ama ölümsüzlük özlemimizi giderir; çünkü yaşayışın korkunç bir şey olmadığını göreni hayatta artık hiçbir şey korkutamaz. Ama eğer biri ölümden, acı verdiği için değil de, onun mutlaka geleceğini bilmenin acısıyla korktuğunu söylerse o bir delidir; çünkü varlığı bizi ürkütmeyen bir şeyin sadece beklendiği için de beklendiği sırada bizi tasalandırmasına sebep yoktur.