Gurur ve azamet abidesi Osmanlı İmpratorluğu'nun son kırkiki senesini anlatan bu eser, aslında hüzünlü bir çarpıcılığı dile getirir. Son Türk İmparatorluğu'nun nasıl yağma ve hatta linç edildiğini ilk defa yayınlanan belgelerle dile getirilmektedir. Okurken hissedeceğiniz hüznü önleyemezsiniz. Çünkü tarih sözlüğünde 'keşke' kelimesi yoktur. Onları madem ki önleyemedik, o zaman başımıza gelenlerden ibret almak zorundayız. Bugün aziz devletimizi hala yağmalamak ve linç etmek isteyenlerin iştiha ve açlık nöbetleri karşısında bulunuyoruz. Türkiye' yi aynen mazide olduğu gibi sömürebilmek için, 'Batı elinden geleni bugün de ardına koymamaktadır. IMF' nin adeta mali esaret reçeteleri, Avrupa Birliği, Yunanistan karşısındaki yalnızlığımız ve aleyhimizdeki akımlara dost bildiğimiz ülkelerin desteği, millet bünyesinde dil, din gibi manevi temel değerler üzerindeki bölünmeler, iç ve dış parçalanma ve bölücülük cereyanları söylediklerimin canlı kanıtlarıdır. Batı dünyası Cumhuriyet Devletimize acaba yine veda borusu mu çalıyor diye düşünmenin tam zamanıdır. Medeni ölçüler içinde tedbir almamız şarttır. Aksi takdirde Avrupa Birliği trenini değil, fakat millet olabilme katarını kaçıracağımızdan korkarım.
(Arka kapaktan)
