İmparatorluğun En Uzun Yüzyılı

İlber Ortaylı

İmparatorluğun En Uzun Yüzyılı Sözleri ve Alıntıları

İmparatorluğun En Uzun Yüzyılı sözleri ve alıntılarını, İmparatorluğun En Uzun Yüzyılı kitap alıntılarını, İmparatorluğun En Uzun Yüzyılı en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"Harem’in Altın Yol denen bölümündeki bir taş merdivenin başında Cevri Kalfa adlı bir kadın şehzadeyi cesurane savundu. Cellâtların gözlerine kül atarak çıkan gulguleden yararlandı ve veliahtı dama kaçırarak kurtulmasını sağladı. Bu kadının kişiliğinde Harem, Osmanlı tarihindeki son etkin siyasal rolünü oynadı."
Sayfa 34 - Timaş yayınlarıKitabı okudu
19. yüzyılın ünlü Ermeni mimarları Balyanlar, bu ortamın yaratıp zenginleştirdiği aileydi. Ermeni mimarları Balyanlar, bu ortamın yaratıp zenginleştirdiği aileydi. Balyanlar bir yüzyıl boyu Dolmabahçe Sarayı'ndan, Nuriosmaniye Camiine ve Beylerbeyi Sarayına kadar onlarca binayı yapmışlardır. Maraş ve Kozan arasındaki Belen köyünden çıkan, 1730'lardan beri faal olan bu aile; İstanbul'un Beyazit kulesi, Bendler, Çırağan Sarayı gibi yapılarıyla şehre damgasını vurmuştur. Balyan'lar yerel süsleme, oymacılık, camcılık gibi geleneksel sanatları yeni yapı teknikleri ile kaynaştırmışlardır. Ortaya çıkan eklektik mimari, 19. yüzyıla özgü beğeniyi, eğrisi ve doğrusu ile en geniş biçimde yansıtır. Balyan ailesi geleneksel inşaat ustalığından modern mimari eğitimine ve mimarlığa geçişi temsil etmekteydiler. Yaptıkları eserler ampir, barok, rokokonun izlerini taşımakla beraber, 19. yüzyılın özgün Osmanlı mimarisi sayılmaktadır. Bu yüzyılda İstanbul'un modern mimarisine damgasını vuran bir diğer mimar grubu Fossati'ler, Milano Brera akademisinde yetişmiştir. Akademi 19. yüzyılda tamamen Rusya Çarlığı'nın zevk ve talebine göre eğitim yapıyordu, çünkü mezun mimarlara orada iş bulunuyordu. Neorönesans dediğimiz üslupta çalışan Fossati'lerden Giuseppe, 1830'lardsa İstanbul'da yanan Rus sefarethanesini yeniden yapmaya başlıyor ve 1849'da bitiriyor. O devre göre güzelliği ve görkeminden dolayı yeni binanın Çar'ın İstanbul'daki müstakbel sarayı olarak tasarlandığı dedikodusu da çıkmıştı.
Sayfa 199Kitabı okudu
Reklam
İlginç olan protestanlığı yayanların İngiliz değil Amerikan misyonerleri oluşudur. Amerikan misyonerleri sürekli okul, yetimhane açarak mezheplerini yayıyorlardı. Yöntemleri değişikti, inatla çalışıyorlardı. Osmanlı hıristiyanlarının bitmeyen şikayetleri üzerine Osmanlı yöneticiler faaliyetlerine müdahale edince de Amerikan misyonerleri koruyucu olarak Britanya diplomatlarını yanlarında buluyorlardı.
İngiltere doğu Akdeniz'le Fransa'dan daha az ilgileniyordu; ne ticari örgütü mükemmeldi, ne de becerikli mahalli temsilcileri vardı. Fransa, özellikle Napoleon'un Mısır seferi sonrasında doğu Akdeniz'de ticari etkinliğini arttırdı, bu dönemde sadece Suriye'de yirmiden fazla Fransız temsilci şirketi vardı. İngiltere
“ Bir müddet sonra kız çocukların da ilköğretimin ikinci basamağı sayılan okullarda okuması için kız rüşdiyeleri (inâs rüşdiyesi) açılmaya başladı. Bunların ilki 1859’da, İstanbul’da açılan Cevri Kalfa İnâs Rüşdiyesi’dir.”
Sayfa 213Kitabı okudu
“Tarihi büyük adamların yaptığına mutlak inanç beslemek gerekmez, ama tarihi birtakım şaşmaz faktörlerin programlamadığı da açıktır.”
Reklam
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.