Sanki içeride hiç kimse yaşamıyormuş gibi odalarından çıt çıkmaz. Çocuklarının sesini bile duymazsınız, etrafta koşuşturup oynadıklarını görmezsiniz. Ne kötü bir şey !
Sofrada yediğimiz her lokmayı sayıyor ama yemeyecek olsak, o zaman da sunduğu yemeklere burun kıvırdığımızı, nankör olduğumuzu söyleyerek sorun çıkarıyordu.
Kimse bana bir şeyler öğretmeye kalkışmazdı, ben de bundan memnundum. Sabahın erken saatlerinde kalkar doğru göle, ormana, saman yığınlarına ya da ot biçme makinesinin yanına koşardım. Güneşin kavurmasına hiç aldırmazdım