Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

İnsanlar Arasında Eşitsizliğin Kaynağı ve Temelleri

Jean-Jacques Rousseau

İnsanlar Arasında Eşitsizliğin Kaynağı ve Temelleri Hakkında

İnsanlar Arasında Eşitsizliğin Kaynağı ve Temelleri konusu, istatistikler, fiyatları ve daha fazlası burada.
0/10
0 Kişi
Okunma
Beğeni
104
Görüntülenme

Hakkında

Çocukluğunda, babasının serkeşliği ve kendisini terk etmesi yüzünden, doğuştan sahip olduğu soylular sınıfı ayrıcalığını yitirip zanaatçılar sınıfına katılan, Torino’da uşaklık yapan, Savoie’da saatçi, oymacı çıraklığı gibi basit işlere giren, eziyet gören, dövülen, sayfası on paraya (sous) müzik notaları kopya eden, her çeşit mesleği deneyip her çeşit yoksulluğu tadarak on üç yıl gezici bir yaşam süren, Lyon ve Paris’te yıllarca yüksek burjuvaziye ve aristokrasiye öğretmen ve yazıcı olarak hizmet veren Rousseau, yaşamı boyunca eşitsizlikle karşılaşmış biridir. Denebilir ki eşitsizlik, Rousseau’nun hiç kapanmayan yürek yarasıdır. Rousseau, 1754’te Dijon Akademisi’nin “İnsanlar arasındaki eşitsizliğin kökeni nedir ve bu eşitsizlik, doğa yasalarının bir gereği midir?” yarışma sorusunu öğrenince, bu konuyu çok önemli, çok düşündürücü buldu ve heyecanlandı. Toplumların yazgısı gibi görünen eşitsizlik ve sömürü üzerine rahatça düşünebilmek için Saint-Germain Ormanı’na çekildi. Hazırladığı yazıyı yarışmaya gönderdi; ama Akademi, Rousseau’nun yazısını kendi ölçütüne uygun bulmadığı için okumadan reddetti. Söz konusu yarışmayı, insanlar arasındaki eşitsizliği ilk günahın sonucu olarak tanımlayan bir papaz kazandı. Rousseau, Akademi’nin onayını önemsemeyerek aynı yılın yazında yazısını daha da derinleştirerek tamamladı ve bir yıl sonra “İnsanlar Arasındaki Eşitsizliğin Kaynağı ve Temelleri Üzerine Söylev” adıyla yüz sayfalık bir kitap olarak yayımlattı. İlk söylevle (Bilimler ve Sanatlar Üzerine, 1750) ünlenmiş olan Rousseau, bu ikinci söylevle dehasını kanıtlamış ve göstermiş oldu. (Tanıtım Bülteninden)
Tahmini Okuma Süresi: 3 sa. 51 dk.Sayfa Sayısı: 136Basım Tarihi: 2023Yayınevi: Doruk Yayınları
ISBN: 9789755539898Ülke: TürkiyeDil: Türkçe
Reklam

Yazar Hakkında

Jean-Jacques Rousseau
Jean-Jacques RousseauYazar · 28 kitap
İsviçre'nin Cenevre kentinde doğmuştur. Bir saatçinin oğludur. Babası Topkapı Sarayı'nda saat tamirciliği yapmıştır. On yaşında eğitimine bir din adamının yanında başlayan Rousseau, daha sonra bir gravürcü ustasının yanında çalışmıştır. 1728-1738 yılları arasında, sekreterlik, müzik hocalığı ve tercümanlık yaparak, Fransa, İtalya ve İsviçre'de dolaşmıştır. Fransa'da yazıları yasaklanınca daha sonra aralarının açıldığı dostu David Hume'un daveti üzerine İngiltere'ye gitti. Daha sonra Batı İsviçre'de Neuchatel'e sığındı. Kalvenist olarak vaftiz olmuştu. Torino'da Katolikliğe geçti, daha sonra tekrar Kalvenist oldu. Bu sebeple doğduğu şehir olan Cenevre'de ateist suçlamalarına mâruz kaldı. 1749'da Ansiklopedinin müzik bölümünü kaleme almıştır. Jean-Jacques Rousseau'nun yapıtlarındaki karmaşıklık onun; doğal hukuk kuramcısı, doğal hakları yadsıyan biri, aydınlanmacı, aydınlanma ilkelerini yerle bir eden biri, demokrasinin inançlı savunucusu, demokrasiyi ayaklar altına alan biri, burjuva liberal devriminin hazırlayıcısı, öte yandan böyle bir devrimin olumsuzluklarını çok önceden gösteren, hatta reformculuğu bile benimseyen biriymiş gibi birbiriyle çelişen ve çatışan çok karşıt düşüncelerle yorumlanmasına sebep olmuştur. Bu sebeple Rousseau anlaşılması güç bir düşünür olmuştur. Kendisini hep halktan birisi olarak görmüş, halktan kişiler arasında daha rahat etmiştir. Rousseau, doğru bir siyasal toplumun temellerini ortaya koyabilmek için olguların bir yana bırakılması gerektiğini belirtir. Çünkü ona göre salt olgulardan hareket edildiğinde, çıkarlar, yararlar ön plana yerleştirilmekte ve böylece adalet, hukuk ayaklar altına alınmaktadır. Rousseau, güçlünün haklı kabul edildiği, siyasal toplumun kökenine olguları yerleştiren, olgusal verileri ve kuramları eleştirmektedir. Yurttaşı, ortak benliği, halkı, devleti yaratan bir toplum sözleşmesini ve bu sözleşmeye toplumdaki her bireyin dahil olması gerektiğini savunur. Halk olmanın temelinde egemenliğin var olması gerektiğini düşünür. Yasaların olmadığı bir yerde devletten söz edilemeyeceğini savunmuştur. Yasaların, halkın tümü için geçerli olması gerektiğini düşünmektedir. Halk sayısı arttıkça, yönetici sayısının azalması gerektiğini savunan Rousseau, demokrasi, aristokrasi, monarşi” şeklindeki sınıflandırmayı benimsemiştir. Rousseau'ya göre demokrasi biçimindeki hükümette yönetici, halkın tamamı ya da büyük bir kısmıdır. Aristokrasi biçimiyse küçük bir azınlığın yönetimidir. Monarşik hükümette ise yönetme yetkisi tek bir kişidedir. Rousseau'ya göre yurttaşlar olmadan erdem, erdem olmadan özgürlük, özgürlük olmadan devlet olamaz. Ayrıca devletin temelinde dinin de olması gerektiğini savunur. Rousseau; devletin iktidara değil, halka ait olduğunu savunmuş ve ulus-devlet anlayışını benimsemiştir.