İnsanlık Tarihi Birinci Kısım İnsan Uygarlığı Kökenler ve Tekamül Gönderileri
İnsanlık Tarihi Birinci Kısım İnsan Uygarlığı Kökenler ve Tekamül kitaplarını, İnsanlık Tarihi Birinci Kısım İnsan Uygarlığı Kökenler ve Tekamül sözleri ve alıntılarını, İnsanlık Tarihi Birinci Kısım İnsan Uygarlığı Kökenler ve Tekamül yazarlarını, İnsanlık Tarihi Birinci Kısım İnsan Uygarlığı Kökenler ve Tekamül yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Ramtha, Yaratılış kitabının insan ırkından sorumlu olan tanrısının, geleneksel olarak betimlendiği gibi, bir erkek değil, Afrika, Mezopotamya ve Hindistan‘da kurulan ve yeni insan türü için uygun bir DNA’nın geliştirildiği bilimsel laboratuarlardan sorumlu olan Ninhursag adlı bir kadın bilimci olduğunu; onun Anu soyundan gelen, Enlil ve Enki’in ablaları olan bir tanrıça olduğunu belirtir. O, kendi genetik malzemesini dünyanın insan türünün genetik malzemesi ile birleştirerek, daha sonra Kro-Magnon olarak bilinen türe doğru evrimleşen insan türünü yarattı. Kadim Sümer metinlerinde ondan Ana olarak da söz edilmesi bir rastlantı değildir. O, bu dünyadaki insan türünün ilk Anası’dır.
Sizin zihniniz insan beyninde holografik düşünce yaratan bilinç ve enerjinin bir yan ürünüdür. Bunun nedeni şudur: enerjiyi yaşama dönüştüren şey, gözlemci denen holografik düşüncedir.
Öyleyse büyük patlamaya ne neden olmuştur? Siz onun bir sonucusunuz, ama önce ne vardı? Sadece, sonsuz bir uzay vardı.
Sizin zihninizin sonsuzluğu düşünebilmesi çok zordur, o yüzden bunu başka türlü ifade edeceğim. Büyük patlamadan önce, Olan ya da Tanrı denen düşünce özü her şeydi. O, hızla her şey olabilme kapasitesine sahip olan bir
Böylece, başlangıçta, hepiniz kişisel bilincin bir ışık patlaması olduğunuzda, kaba maddeye ya da bedensel maddeye doğru bir yolculuğa başladınız. Titreşimde ve bilinçte yedi kat aşağı düştünüz. Şimdi tekamül yolculuğunun başlangıcında bulunuyordunuz. Ve sizin işiniz, ölümsüz Ben’in, Tanrı’nın tüm potansiyellerini tezahür ettirip bilinçli farkındalığı çıkarmak, onun ayna yansıması olan kişisel benlikle, bilinmeyeni bilinir kılmaktı. Bu, Öz’ün ve ruhun tekamül yolculuğudur.