Macera peşinde koşan bir prensin, kremalı turta dağıtan bir genç adamla tanışması ile başlıyor kitap. Bu genç sayesinde prens ve yaveri, enteresan bir kumarhane keşfediyorlar. Bu kumarhanede oynanan kumar, para üzerinde değil insan yaşamı üzerine, müdavimler ise yaşamdan bezmiş fakat intihar etmeye cesareti olmayan kimseler. Kitap, prensin bu -deyim yerinde ise- intihar kulübünün başındaki kişi ile olan kovalamacasını okuyoruz üç farklı öyküde. Yazarın mesafeli anlatımı öykülere gergin bir hava katıyor, böylece biz de en az karakterler kadar geriliyoruz ölüm karşısında. Ben çok beğendim, zaten çok minik, 2 saat içerisinde bitirdim. Muhakkak bakmalısınız.