Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

1802 - 1905

İranlı Yolcuların Gözünden Osmanlı İstanbul'u

Yasemin Asadi
Padişahlardan münzevi dervişlere, yazarlardan hac yolculuğu yapanlara kadar farklı kesimlerden İranlılar İstanbul’un 19. yüzyıldaki halini anlatıyor. Kiminin bakışları sarayların ihtişamına, baloların şatafatına, saltanatın lüksüne; kimininki çamurlu sokaklara, yoksul insanlara, ahşap evlere; kimininki de Galata’nın eğlence ve gösteri hayatına kayıyor. Aynı küçük coğrafyada türlü yaşam tarzları ve hatta değişik iklimler yan yana varlığını sürdürüyor. Şehrin hanları, hamamları, kahvehaneleri, tekkeleri, sarayları, mahalleden mahalleye yolcu taşıyan gemileri, dar sokakları, ağaçları, dereleri eşsiz biçimde zihnimizde canlanıyor. Gezginler eski İstanbul’un gündelik hayatının farklı veçhelerini olduğu gibi Osmanlı Devleti’nin son demlerine dair gözlemlerini de aktarıyor; kendi kültürleriyle karşılaştırarak, kimi zaman hayranlıkla, kimi zaman da kınayarak... 19. yüzyıl Osmanlı başkentinin hayatını İran kültürünün süzgecinden geçirerek aktaran bu özgün metinler, İstanbul’a farklı bir gözle bakmanızı sağlayacak. “Evler şahane, keseler boş, cami ve mabetler eşsiz ve görkemli ama namaz kılan nadir ve azdı. Âlimler ve kadılar şehvet ve para peşinde olup şeriatın gelenek ve göreneklerini atıp heves ve şehvette boğulmuşlardı. İslâm dininin kanunlarını atıp Frenkler gibi yarım yamalak kanunlar yapmışlardı. Oradan kovulmuş, buradan da geri kalmışlardı. Ne bu dünyaları için ne de ahiretleri için hayırlı bir şey yapıyorlardı. İslâm sadece isimden ibaretti, vesselam!”
Derleyen:
Yasemin Asadi
Yasemin Asadi
Tahmini Okuma Süresi: 5 sa. 40 dk.Sayfa Sayısı: 200Basım Tarihi: Haziran 2023Yayınevi: İletişim Yayınları
ISBN: 9789750535154Ülke: TürkiyeDil: Türkçe

Yorumlar ve İncelemeler

Tümünü Gör
200 syf.
9/10 puan verdi
İranlı Yolcuların Gözünden Osmanlı İstanbul'u (1802-1905)
Bu aralar seyahatnameler okuyorum. Dönem insanlarının, devlet büyüklerinin başka devletlere yaptığı yolculuklar ve eski zamanların dokusunu, eski zaman insanlarının nasıl bir yaşantıya sahip oldukları ilgimi celbediyor. Bu eser farsça aslından çeviri yapılmış ve 13 bölümden müteşekkil. İranlı bazı devlet adamlarının hatta Şahların, din adamlarının, şairlerin ve seyyahların 19.yy Osmanlısına yaptığı seyahatler bizzat onların gözünden aktarılıyor. Hemen hepsi dönemin İstanbul'una yapılan yolculukları ve orada nelere şahit olduklarını anlatıyor. Bu vesileyle gerek toplumsal ve iktisadi yapı gerek idari yapının ve devlet protokellerinin nasıl yürüdüğünü, Osmanlı elitlerinin ne gibi zevklerinin olduğunu da görüyoruz. Onun dışında kentlerin yapısı ve insanı hakkında bilgileri de içeriyor. Özellikle halk tabakasının ve asil tabakanın arasındaki uçurum farkı da göze çarpıyor anlatılanlarda. Asıl İstanbul'un Avrupa Yakası olduğunu ve Anadolu yakasının Üsküdar dışında çokta matah bir yer olmadığına kanaat getirdim. Tabii yüzde yüz güvenilir mi bu görüşler tartışılabilir. Son olarak hemen bütün seyyahların bahsettiği ortak bir konu var ki bu da İstanbul'da çıkan yangınlar mevzusu. Dönemin evlerinin çoğu ahşaptan olduğu için yangın çıktığında bütün bir mahalleyi tehdit edebilecek düzeye ulaşabiliyormuş. Kitapta hemen her seyyah bu çıkan yangınlara bir defa şahit olmuş anladığım kadarıyla. Meraklısı varsa muhakkak okusun derim.
İranlı Yolcuların Gözünden Osmanlı İstanbul'u
İranlı Yolcuların Gözünden Osmanlı İstanbul'uYasemin Asadi · İletişim Yayınları · 20234 okunma
Reklam
100 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.