İskoçya Sokağı 44 Numara sözleri ve alıntılarını, İskoçya Sokağı 44 Numara kitap alıntılarını, İskoçya Sokağı 44 Numara en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Mesele şu kız, yakından tanımaya başladığı yeni komşusu Pat ahenkli hatlara sahipti, gayet hoş bir yüzü olduğu söylenebilirdi, ama daha çekici görünen birçok kızdan daha güzeldi. Çünkü Pat şahsiyetliydi, görünüşte daha göz alıcı olan kızların hemen hemen hepsinde eksik olan manevi derinliğe sahipti.
”Yalnızca kendine güvensiz insanlar başkalarından nefret eder. Bunun üzerine bir kitap okudum. Aşkın ve Nefretin Kökenleri* diye bir kitap var. Ben okudum, kendine güvensizliğin nasıl nefrete yol açtığını anlatıyor.”
*Ian Dishart Suttie’nın (1898-1935) 1935’te yayınlanan kitabı. (ç.n.)
"(...)İnsanlar neden fotoğraf çeker?"
Matthew'nun bu soruya cevabı derhal hazırdı.
"Çünkü önlerinde duran şeye bakıp, hakkında iki saniyeden fazla düşünemiyorlar. Fotoğraf çekmek dikkat dağınıklığının göstergesidir. Bir şey görüyorlar, fotoğrafını çekip yollarına devam ediyorlar. Gerçekten bakmıyorlar."
"Şampanya sever misiniz?" diye sordu Will kibar bir ifadeyle.
"Şampanya sever miyim?" diye cevapladı Bruce. "Papa, Katolik midir? Tabii ki severim. Bayılırım o merete."
Bir çocuk için en kötü kaderin ana-babasızlık olduğunu düşünmüştü hep. Ama belki de daha kötüsü seni sevmeyen ebeveynlere sahip olmaktı. Annen baban yoksa, o zaman en azından hayatta olsalardı seni seveceklerini düşünebilirdin. Ama anne ve babanın seni sevmediklerini bildiğin zaman, bu teselli kırıntısından bile mahrum kalıyordun.
Sayfa 111 - İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
“Duygular kendilerini her zaman çok açıkça belli ediyorlar,” dedi Irene. “Bedenlerimiz bir şeyleri saklamak konusunda iyi değil. İnsan vücudu fazlasıyla dürüst.”
Dış kapıyı açıp taş basamakları tırmanmaya başladı. Bunlar zamanında gayet düzgün olmakla birlikte basıla basıla en ortaları aşınmış olduğu için düz değildi. Bunun bir önemi yoktu elbette, çünkü bu basamaklar, düzgün olmasalar bile hâlâ güzellerdi. Peki neden güzellerdi? Çünkü şahsiyetliydiler. Adımlarınıza ruh katıyorlardı.(...)