İslamda Cihad

Allah'ın nimetlerine, O'nun emirlerine yan çizerek asla ulaşılamaz…

Psikolojik bir hakikat olarak diyebiliriz ki, imansız zalimlerin kurdukları terör ve dehşet sistemine söylediğimiz şekilde pasif kalarak ses çıkarmayıp boyun eğmek, inançlarda büyük sarsıntılar ortaya çıkarır. Gönüllerde azıcık iman korkusu varsa o da yok olur, önce onlara, istemeye istemeye, zorla boyun eğilir. Bir müddet sonra aynı şeylere, işite işite, göre göre alışmaya başlanır. Bir müddet önce çok fena sayılan şeyler artık normal kabul edilir. Zamanla o şeylere karşı bir istek ve temayül başlar. Ve böylece tedrici olarak, zorla kitleye kabul ettirilen batıl sistemler artık kitleye yerleşir. Bir müddet önce tepki gösterdiği o batıl ve zalim sistemleri şimdi desteklemeye başlar. Bir safhaya gelir ki bütün fırsatlar elinde olduğu halde, kendini zorlayan kimse bulunmadığı halde o zalim diktatörlerin batıl sistemlerine yardım eder. Gönlünde İslâm duygusu kalmaz. Cihad, ideal nedir bilmez. Dini, ancak âyinler ve ibadetler topluluğu olarak kabul eder. Onun sosyal hayattaki hâkim rolünü kabul etmez.

Sayfa 264 - MevdudiKitabı okudu

Reklam

Abdullah

Cihadın Gayesi ve Cihad İhtiyacımız

İslâm; mücerred olarak ibadetler, sözde kalan inançlar ve âdetler manzumesi değildir. Gerçekte o, âlemşümul, küllî bir sistemdir. Yeryüzünde hüküm süren batıl ve zalim sistemleri yıkıp kökünden kurutmak, yerine insanların yararına olan adalet ve hakkaniyete dayalı kendi sistemlerini getirmek ister.Buhranlar içinde çırpınan, şer pençelerine düşmüş zavallı insanların dünya ve ahirette mutlu olmalarını temin eder.

Sayfa 259 - MevdudiKitabı okudu

Abdullah

Allah yolunda

İslâm'ın nazarında; umumun faydası ve cemiyetin mutluluğu için geçici dünyalık arzular taşımadan yapılan her hareket "Allah yolunda"dır.

Sayfa 245 - MevdudiKitabı okudu

Abdullah

Hayatın belirtisi hareket ve faaliyet, ölümün belirtisi ise donukluk ve süküttur. Allah yolunda öldürülenler, uğruna öldükleri davanın zafere ulaşması bakımından, topluluklarda büyük tesir uyandırırlar. Onların ölümüyle davaları daha da büyür ve gelişir. Onların şehadeti arkada kalanlara tesir eder, öldürüldükten sonra, kitlenin iç âleminde tesirli bir faaliyet unsuru olarak kalırlar.İşte asıl ölmezlik budur.

Sayfa 47 - Seyyid Kutub - Allah Yolunda ÖlmekKitabı okudu

Abdullah

Bu bizim papağanların din anlayışını o garplı müsteşrikler bozmuşlardır; güya din bir vicdan meselesiymiş, İslâm yalnız vicdanlara hitap edermiş, pratik hayatla ilgili bir sistem değilmiş, bunun için de din için olan cihad, inançları zorla vicdanlara yerleştirmek için cihad olurmuş!..

Sayfa 39 - Seyyid KutubKitabı okudu