Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

İstanbul Kitaplığı - 5

İstanbul - Lale İle Sümbül

Selim İleri

En Eski İstanbul - Lale İle Sümbül Sözleri ve Alıntıları

En Eski İstanbul - Lale İle Sümbül sözleri ve alıntılarını, en eski İstanbul - Lale İle Sümbül kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Salaş bir lokantada Edip Cansever' le karşılıklı oturabilir, şiirden konuşabilirdiniz. Şimdiyse, yeni zaman ciplerinden afur tafurla inenler, şiirden konuşmayı akıllarına bile getirmiyorlar.
Sayfa 163 - DoğanKitabı okudu
Rulet masasına dönmüş emeksiz toplumda, bütün yalnızlar gibi, yapayalnız yaşamanın -Çok şükür!- haysiyet olduğuna inanıyorum.
Sayfa 163 - DoğanKitabı okudu
Reklam
Yazar olmak, olabilmek için çırpındığım günlerde, insanlara söyleyebileceğim sözlerin de olduğuna inanıyordum. Ülkülerim vardı. Korkunç politikaların evirip çevirdiği bedbaht dünya, yazıyla çiziyle değişir sanıyordum. Şimdi düşünüyorum da, söyleyebileceğim her söz, kendisine ulaşabildiğim okurca zaten bilinen sözler olmayacak mıydı?
Sayfa 197 - DoğanKitabı okudu
Yükselişlerde tek ülküsü açgözlülük olan bugünün ortamında bunları kimlerle paylaşabilirim?
Sayfa 198 - DoğanKitabı okudu
Dar hayatlar, dar ufuklar, dar duyarlılıklar büyük odalarda, deniz manzarası gören evlerde, orman içi villalarda yaşayadursun; küçük oda, şimdiye kadar çözemediğim sırlar çözüyor.
Sayfa 198 - DoğanKitabı okudu
"Gerçekten ateş kırmızısıyla, bütün bir yazdan güneşi özümsemişçesine çıkagelirlerdi. Yoğurtçu Parkı'na. Ve sanki bu yüzden yalnızca sonbahara yaraşırlardı."
Reklam
Gün inceliyor iyice, akşam yaklaşıyor.Baudelaire'in dizesi deki gibi:Akşam olsa diyordun, işte oldu akşam...
"Hazin bir sonbahar güneşi, bu sisli ve mor dağlara başka bir güzellik, durgun ve mavi denize fersiz bir parıltı verdiği zaman, içim unutulmaz bir hatıranın acısıyla sızlar."
Sayfa 115Kitabı okudu
Ziya Osman Saba hüzünle söyler: "Bir başka güneş altında okuduğum kitaplar! Sizler şimdi; böyle arkalarına isimler yazılmış ciltler içinde bir rafta sıralanmakta, ölülerin ayrı ayrı kutulara konup, hücrelerine yerleştirilmiş küllerine benzemiyor musunuz? Geçmiş, bir daha gelmeyecek zamanların külleri değil misiniz?" Galiba yaşadıklarımız da...
"Vapur saatine az kalmıştı; iskeledeki kahvede oturmadık. Adalar'dan dönüşler zaten hep telâşlıdır. Adalar'dan birinde yaşasam, mevsimler yaşasam, avarelikler yaşasam..."
16 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.