Ziya Osman Saba hüzünle söyler:
"Bir başka güneş altında okuduğum kitaplar! Sizler şimdi; böyle arkalarına isimler yazılmış ciltler içinde bir rafta sıralanmakta, ölülerin ayrı ayrı kutulara konup, hücrelerine yerleştirilmiş küllerine benzemiyor musunuz? Geçmiş, bir daha gelmeyecek zamanların külleri değil misiniz?"
Galiba yaşadıklarımız da...