Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Modern Klasikler Dizisi - 128

İstanbul Treni

Graham Greene

İstanbul Treni Hakkında

İstanbul Treni konusu, istatistikler, fiyatları ve daha fazlası burada.

Hakkında

İstanbul Treni 20. yüzyılın en çok okunan İngiliz yazarlarından Graham Greene’in romancı kimliğini bulmaya başladığı yapıtıdır. Aynı zamanda akıcı olay örgüsüyle bir gerilim romanı tadında olup, aslında daha derin ahlaki temeliyle dikkat çeken romanlarından ilkidir. Sadakat, insanın kendisine ve başkalarına karşı görevleri, ülkesine bağlılığı, Greene’in ırkçılık ve komünizm üzerine kafa yorduğu romanının başlıca temaları arasındadır. Roman, Ostende’den İstanbul’a uzanan bir tren yolculuğuna çıkan bir grup insanın başından geçenleri anlatır. Bu yolcuların her biri 30’lu yılların dünyasında kabul görmüş toplumsal değerlere aykırı düşmektedir: Antisemit Avrupa’da seyahat eden bir Yahudi, komünist bir devrimci, o güne dek yakayı ele vermemesiyle övünen bir hırsız ve katil, cinsel yöneliminin onaylanması o dönemde mümkün olmayan alkolik bir kadın gazeteci ve kadınların değerini güzelliğin belirlediği bir çağda güzellikten pek nasibini almamış bir revü kızı. Trene farklı amaçlarla binen bu insanların yazgıları yolculuk boyunca iç içe geçecektir. GRAHAM GREENE (1904-1991): Hertfordshire, Berkhamsted’de dünyaya gelen İngiliz yazar ve gazeteci, romanlarında modern dünyadaki siyasal olaylar çerçevesinde ahlaki belirsizlikler üzerinde durdu. Oxford, Balliol College’da öğrenim gördükten sonra 1926 yılında Anglikan Kilisesi’nden ayrılarak Katolikliği benimsedi. Yayımlanan ilk yapıtı Babbling April (1925; Mırıldanan Nisan) adlı şiir kitabıydı. 1927 yılında The Times gazetesinde çalışmaya başladı. Daha sonra The Spectator dergisinde sinema eleştirmenliği yaptı ve edebiyat sayfasını yönetti. En başarılı yapıtlarından biri olarak kabul edilen ve 1948’de sinemaya uyarlanan Brighton Rock (1938; Brighton ayası), önceki gerilim romanlarıyla benzerlikler taşımakla birlikte, romanın başkişilerinin ahlaki davranışları daha derin bir bakışla ele alınmıştı. 1938’de dinsel baskı ve zulmün yaşandığı Meksika’yı ziyaret etti. Bu yolculuğun ardından en iyi romanı sayılan The Power and Glory’yi (1940; Güç ve Şan) yazdı. Birçok romanının yanı sıra hikâyelerini derlediği birkaç kitap, dört gezi kitabı, altı oyun, üç otobiyografi, iki biyografi ve dört çocuk kitabı bulunmaktadır.
Tahmini Okuma Süresi: 6 sa. 55 dk.Sayfa Sayısı: 244Basım Tarihi: 2019Yayınevi: Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıOrijinal Adı: Stamboul Train
ISBN: 9786052957714Ülke: TürkiyeDil: TürkçeFormat: Karton kapak
Reklam

Kitap İstatistikleri

Kitabın okur profili

Kadın% 61.9
Erkek% 38.1
0-12 Yaş
13-17 Yaş
18-24 Yaş
25-34 Yaş
35-44 Yaş
45-54 Yaş
55-64 Yaş
65+ Yaş

Yazar Hakkında

Graham Greene
Graham GreeneYazar · 26 kitap
Henry Graham Greene (d. 2 Ekim 1904 - ö. 3 Nisan 1991) İngiliz öykü ve roman yazarı. Eserlerinin ekseriyeti modern dünyanın karmaşık ahlakî ve siyasi problemleri üzerinde durur. 1935'te yazdığı England Made Me isimli romanının dışında hemen hemen bütün romanlarında Katolik temalar bir şekilde kendilerine yer bulur. Bu temaların en çok ağır bastığı dört roman Brighton Rock, The Power and the Glory, The Heart of the Matter (Türkçeye Mina Urgan tarafından Yıkılış adıyla tercüme edilmiştir), ve dilimize Zor Seçim olarak çevrilmiş The End of the Affair 'dir. Henry Graham Greene, 1904'te babasının ev ustası olduğu Hertfordshire'daki Berkhamsted Okulu'nun bir yatılı evi olan St John's House'da doğdu. Altı kardeşin dördüncüsüydü; küçük kardeşi Hugh, BBC'nin Genel Müdürü oldu ve ağabeyi Raymond, seçkin bir doktor ve dağcı oldu. Ebeveynleri Charles Henry Greene ve Marion Raymond Greene, Greene King Brewery'nin sahipleri, bankacılar ve devlet adamlarını içeren geniş ve nüfuzlu bir ailenin üyeleri olan birinci dereceden kuzenlerdi; annesi Robert Louis Stevenson'ın kuzeniydi. Greene, çocukluğunda yazlarını amcası Sir Graham Greene ile Cambridgeshire'daki Harston House'da geçirdi. 1910'da babası, Berkhamsted'in müdürü olarak atanınca, Graham yatılı okula gönderildi. Okulda zorbalığa uğrayan ve depresyona giren Graham, otobiyografisinde yazdığı gibi, Rus ruleti de dahil olmak üzere birçok intihar girişiminde bulundu. 1920'de, 16 yaşında, o dönem için radikal bir adım olarak, altı aylığına Londra'ya psikanalize gönderildi, ardından okula gündüzlü öğrenci olarak döndü. Okul arkadaşları arasında gazeteci Claud Cockburn ve tarihçi Peter Quennell vardı. Greene okul dergisine birkaç öyküyle katkıda da bulundu; bunlardan biri Ocak 1921'de bir Londra akşam gazetesinde yayınlandı. Tarih okumak için Oxford'daki Balliol Koleji'ne gitti. 1922'de Greene kısa bir süre Büyük Britanya Komünist Partisi'nin bir üyesi oldu. 1925'te, Balliol'de lisans öğrencisiyken, ilk çalışması, "Babbling April" başlıklı şiir kitabı yayınlandı. 1925'te tarih alanında ikinci derece ile mezun oldu. Oxford'dan ayrıldıktan sonra bir süre özel öğretmen olarak çalışan Greene, daha sonra gazeteciliğe yöneldi; önce Nottingham Journal'da ve daha sonra The Times'da alt editör olarak çalıştı. Nottingham'da çalışırken, Katolik doktrini konusunda düzeltmek için kendisine yazan Vivien Dayrell-Browning ile yazışmaya başladı. Greene bir agnostikti, ancak daha sonra Vivien ile evlenmeyi düşünmeye başladığında, A Sort of Life'da belirttiği gibi, "en azından onun sahip olduğu inançların doğasını ve sınırlarını öğrenmesi gerektiği" düşüncesine kapıldı. Greene 26 Şubat 1926'da vaftiz edildi ve 15 Ekim 1927'de Londra, Hampstead'deki St Mary's Kilisesi'nde evlendiler. Hayatının ilerleyen dönemlerinde kendisini "Katolik agnostik" olarak adlandırmaya başladı. Bir dönem MI6 ajanı olarak da görev yapmış olan Greene, özellikle 1955 yılına ait Sessiz Amerikalı 'yı yazmasının ardından uluslararası politika ve espiyonaj faaliyetlerini konu alan birçok roman yazmıştır. Bunlar arasında en önemlileri Havana'da geçen Our Man in Havana (Havana'daki Adamımız), Haiti'deki Duvalier diktatörlüğünü konu alan The Comedians (Komedyenler), Arjantin'de geçen The Honorary Consul (Fahri Konsolos) ve Sovyetler Birliği - Güney Afrika ekseninde ilerleyen The Human Factor (İnsan Faktörü)'dür. 1991'de 86 yaşında lösemiden öldü ve Corseaux mezarlığına gömüldü.[